Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Sonraki olan Next kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Next ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Next kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

Is it next to impossible to live to be 150?
150 yaşına kadar yaşamak neredeyse imkansız mı?

Because of my job, I will be in Tokyo next week.
İşim nedeniyle önümüzdeki haftada Tokyo'da olacağım.

The two generals met again the next day.
İki general ertesi gün tekrar buluştular.

Take the next right.
İkinci köşeden sağa dön.

The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.
İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.

Nobody knows what will happen next.
İleride ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

The fire had spread to the next building before the firemen came.
İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.

We pitched the tent next to the river.
Çadırı nehrin yanında kurduk.

I often buy bread from the bakery next to the post office.
Çoğunlukla postanenin yanındaki fırından ekmek alırım.

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Çocuk kelebeği gördüğünde,onu kovalamaya girişti,bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

I asked my teacher what I should do next.
Öğretmenime daha sonra ne yapacağımı sordum.

Our teacher will go to the USA next month.
Öğretmenimiz gelecek ay ABD'ye gidecek.

Our teacher is going to the USA next month.
Öğretmenimiz gelecek ay ABD'ye gidiyor.

The man entered the next room.
Adam bitişik odaya girdi.

The homework is due next Monday.
Ödev gelecek Pazartesi teslim edilecek.

Excuse me, I have to get off at the next stop.
Affedersiniz, bir sonraki durakta inmek zorundayım.

My parents leave for New Zealand next Saturday.
Ailem gelecek cumartesi Yeni Zelanda'ya hareket edecek.

Eat all you can and drink all you can now because there won't be any food for the next 3 days!
Şimdi yiyebileceğin her şeyi ye ve içebileceğin her şeyi iç çünkü önümüzdeki 3 gün hiç yemek olmayacak!

My uncle will have been in New York for two years next month.
Amcam gelecek ay iki yıldır New York'ta yaşıyor olacak.

My uncle comes back from America next Monday.
Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.

Easter begins next Wednesday.
Önümüzdeki çarşamba diriliş bayramı başlıyor.

I have to hand in my report by next Wednesday.
Önümüzdeki çarşambaya kadar raporumu teslim etmem gerekiyor.

We are going on a journey next month.
Önümüzdeki ay bir yolculuğa çıkacağız.

I'll visit my uncle in Boston next month.
Önümüzdeki ay Bostan'daki amcamı ziyaret edeceğim.

They've decided to get married next month.
Önümüzdeki ay evlenmeye karar verdiler.

I'll see you next month.
Önümüzdeki ay görüşürüz.

Next month it'll be five years since he began playing the violin.
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

He will be very busy next month.
Önümüzdeki ay o çok meşgul olacak.

She will have a baby next month.
Önümüzdeki ay onun bir bebeği olacak.

We're moving next month.
Önümüzdeki ay taşınıyoruz.

I expect to see Tom again next month.
Önümüzdeki ay Tom'u tekrar görmeyi umuyorum.

She is going to have kittens next month.
Önümüzdeki ay yavruları olacak.

She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.

She will be seventeen years old next February.
Önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşında olacak.

Next February, I'll be going to Australia for one year to study.
Önümüzdeki şubat eğitim için bir yıllığına Avusturalyaya gidiyorum.

I'm going to Boston next spring.
Önümüzdeki bahar Boston'a gidiyorum.

Next spring I want to go to Hawaii.
Önümüzdeki bahar Hawaii'ye gitmek istiyorum.

I will be seeing the doctor again next Friday.
Önümüzdeki cuma doktorla tekrar görüşeceğim.

I'll see him next Friday.
Önümüzdeki cuma onu göreceğim.

I'm leaving for Chicago next Saturday morning.
Önümüzdeki cumartesi Şikago'ya hareket ediyorum.

How about next Saturday?
Önümüzdeki Cumartesiye ne dersiniz?

I'll visit my uncle next week.
Önümüzdeki hafta amcamı ziyaret edeceğim.

Next week I’m going to the Balaton.
Önümüzdeki hafta Balaton'a gidiyorum.

Won't you come and see me next week?
Önümüzdeki hafta beni görmeye gelmeyecek misin?

She will need a car next week.
Önümüzdeki hafta bir arabaya ihtiyacı olacak.

He'll be taking an exam next week.
Önümüzdeki hafta bir sınav olacak.

I'm going to a conference next week.
Önümüzdeki hafta bir toplantıya gideceğim.

I'm going to Boston next week.
Önümüzdeki hafta Boston'a gidiyorum.

I have to be in Boston all next week.
Önümüzdeki hafta boyunca Boston'da olmak zorundayım.

I'm going home next week.
Önümüzdeki hafta eve gidiyorum.

Possibly the factory will be closed down next week.
Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.

I'm coming back next week.
Önümüzdeki hafta geri dönüyorum.

I'm going off to Vancouver next week to see my sister.
Önümüzdeki hafta kız kardeşimi görmek için Vancouver'a çıkıyorum.

I'll explain it in detail next week.
Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.

We could go kayaking next weekend.
Önümüzdeki hafta sonu kano yapmaya gidebiliriz.

I was hoping I could go back to the beach next weekend.
Önümüzdeki hafta sonu plaja tekrar gidebileceğimi umuyordum.

Do you think Tom will go skiing with us next weekend?
Önümüzdeki hafta sonu Tom'un bizimle kayak yapmaya gideceğini düşünüyor musun?

Check back next week.
Önümüzdeki hafta tekrar kontrol edin.

Would you join me to the concert next week?
Önümüzdeki haftaki konser için bana eşlik eder misin?

I want to come here next winter again.
Önümüzdeki kış buraya tekrar gelmek istiyorum.

He will be ten next April.
Önümüzdeki nisan ayı on yaşında olacak.

I will be in high school next April.
Önümüzdeki nisan ayında lisede olacağım.

We are going to visit our uncle next Sunday.
Önümüzdeki Pazar amcamızı ziyaret edeceğiz.

We'll go for a drive next Sunday.
Önümüzdeki Pazar arabayla geziye çıkacağız.

There will be a concert next Sunday.
Önümüzdeki Pazar bir konser olacak.

We'll go on a picnic next Sunday.
Önümüzdeki Pazar bir pikniğe gideceğiz.

We are to be married next Sunday.
Önümüzdeki Pazar evleneceğiz.

I don't know if he will visit us next Sunday.
Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.

Keep next Sunday free.
Önümüzdeki Pazar gününü boş tutun.

Have you already decided what to do next Sunday?
Önümüzdeki pazar ne yapacağına karar verdin mi?

Where would you like to go next Sunday?
Önümüzdeki pazar nereye gitmek istersin?

I will come to see you next Sunday.
Önümüzdeki Pazar seni görmeye geleceğim.

I'm looking forward to seeing you next Sunday.
Önümüzdeki pazar seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I am looking forward to seeing you next Sunday.
Önümüzdeki pazar seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I am going to play tennis next Sunday.
Önümüzdeki Pazar tenis oynayacağım.

We are going to visit our aunt next Sunday.
Önümüzdeki Pazar teyzemizi ziyarete gidiyoruz.

Can I go hiking next Sunday?
Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?

What about next Sunday?
Önümüzdeki Pazara ne dersin?

I will spend next Sunday reading novels.
Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.

Try us again next Monday.
Önümüzdeki Pazartesi bizi tekrar deneyin.

I think I might be in Boston next Monday.
Önümüzdeki pazartesi Boston'da olabileceğimi düşünüyorum.

We are leaving Narita next Monday.
Önümüzdeki Pazartesi Narita'dan ayrılıyoruz.

I'm meeting Tom next Monday.
Önümüzdeki pazartesi Tom'la buluşuyorum.

Let's not tell anybody until next Monday.
Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye söylemeyelim.

You should receive the letter by next Monday.
Önümüzdeki pazartesiye kadar mektubu almalısın.

I'm thinking of going abroad next year.
Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

Next year, hats will become fashionable.
Önümüzdeki yıl şapkalar modaya uygun olacak.

Next year I'll go to the sea.
Önümüzdeki yıl denize gideceğim.

Next year I'm going to Hawaii.
Önümüzdeki yıl Hawaii'ye gideceğim.

I will be sixteen years old next year.
Önümüzdeki yıl on altı yaşında olacağım.

Next summer, I want to go to Hawaii.
Önümüzdeki yaz Hawaii'ye gitmek istiyorum.

I'm going abroad next summer.
Önümüzdeki yaz yurt dışına gidiyorum.

Everybody except the Anderson family is going to the party next Thursday evening.
Anderson ailesi dışında herkes gelecek Perşembe akşamı partiye gidiyor.

I lived next door to Tom three years ago.
Üç yıl önce Tom'un bitişiğinde yaşadım.

How about if the three of us go camping next weekend?
Üçümüz gelecek hafta sonu kampa gidersek ne dersin?

I'm sorry but I can't lend you my car next weekend.
Üzgünüm fakat gelecek hafta sana arabamı ödünç veremem.

In the car on the way home, he was making plans for the next day.
Arabada eve giderken ertesi gün için planlar yapıyordu.

The special lecture was put off until the next day due to the bad weather.
Özel konferans, kötü hava koşulları nedeniyle bir sonraki güne ertelendi.

My grandfather is planning to retire the year after next.
Büyükbabam önümüzdeki yıl emekli olmayı planlıyor.

The President leaves Washington for Paris next month.
Başkan gelecek ay Washington'dan Paris'e hareket eder.