Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Gerekli olan Needed kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Needed ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Needed kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

No less than three hundred dollars was needed for the work.
İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.

I supplied Tom with everything he needed.
İhtiyacı olan her şeyi Tom'a sağladım.

I got what I needed.
İhtiyacım olanı aldım.

He provided us with everything we needed.
İhtiyacımız olan her şeyi bize sağladı.

Families needed a lot of help on the farm.
Ailelerin çiftlikte çok yardıma ihtiyacı vardı.

After reflecting on my life up to now, I decided that I needed to change my goals.
Şimdiye kadarki hayatımı derinlemesine düşündükten sonra hedeflerimi değiştirmem gerektiğine karar verdim.

Money is needed in hard times.
Ak akçe kara gün içindir.

I needed space.
Alana ihtiyacım vardı.

But he needed a job.
Ama onun bir işe ihtiyacı vardı.

I suddenly needed a car.
Aniden bir arabaya ihtiyaç duydum.

My mother told me I needed to eat less candy.
Annem bana daha az şeker yemem gerektiğini söyledi.

My mother told me I needed to eat more vegetables.
Annem bana daha fazla sebze yemem gerektiğini söyledi.

That's all we needed.
Bütün ihtiyacımız olan bu.

A large army and navy would be needed.
Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.

I heard I was needed.
Bana ihtiyaç olduğunu duydum.

You needed me.
Bana ihtiyacın vardı.

I did what I needed to do.
Ben yapmak ne ben gerektim -ya yapmak.

That was all he needed to operate his computer.
Bilgisayarını çalıştırmak için gerekli olanın tümü oydu.

What is needed to win a lawsuit?
Bir davayı kazanmak için ne gereklidir?

I've never needed to carry a gun.
Bir silah taşımaya hiç ihtiyacım olmadı.

I needed a little extra time.
Biraz daha fazla zamana ihtiyacım vardı.

I realized I needed to study French a little harder.
Biraz daha sıkı Fransızca çalışmam gerektiğini anladım.

I needed a little air.
Birazcık hava almaya ihtiyacım vardı.

We're not needed.
Biz gerekli değiliz.

We needed a taxi to take us to the station.
Bizi istasyona götürmesi için bir taksiye ihtiyacımız vardı.

Many of these things were not needed.
Bu şeylerden çoğu gerekli değildi.

These companies needed equipment and other supplies.
Bu şirketlerin, ekipmana ve diğer malzemelere ihtiyacı vardı.

That's just what she needed.
Bu tam onun ihtiyacı olan şey.

I needed this.
Buna ihtiyacım vardı.

You're needed here.
Burada gereklisin.

I'm needed here.
Burada gerekliyim.

I needed to make sure you'd come here.
Buraya geleceğinden emin olmam gerekiyordu.

More is needed.
Daha fazla gerek.

The doctor told Tom that he needed to lose some weight.
Doktor Tom'a biraz kilo vermesi gerektiğini söyledi.

The doctor told Tom he needed to eat a more balanced diet.
Doktor Tom'a daha dengeli bir diyet yemesi gerektiğini söyledi.

I talked to your doctor. He told me that you needed to stay in bed for at least a week.
Doktorunla konuştum.Bana en azından bir hafta yatakta kalman gerektiğini söyledi.

Of course, a license is needed to operate a crane.
Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.

But as civilizations grew more complex, better methods of communication were needed.
Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.

He needed more time to complete the task.
Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı oldu.

Strong leadership was needed.
Güçlü liderlik gerekliydi

They were needed in South America.
Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.

The southern army needed men and supplies.
Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.

I really needed it.
Gerçekten buna ihtiyacım vardı.

I really needed to go.
Gerçekten gitmem gerekiyordu.

There is more money than is needed.
Gerekenden daha fazla para var.

He has more money than is needed.
Gerekenden daha fazla parası var.

There is more water than is needed.
Gerekenden daha fazla su var.

You've bought more stamps than needed.
Gerekenden fazla pul almışsın.

The government was earning more money than it needed.
Hükümet, gerekli olandan daha fazla para kazanıyordu.

More time is needed for the preparations.
Hazırlıklar için daha fazla zaman gerekli.

Soon he needed new clothes.
Kısa sürede yeni elbiselere ihtiyacı oldu.

She needed some money to buy something to feed her dog.
Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.

I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.
Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.

Where was I when I needed myself most?
Kendime en çok ihtiyacım olduğunda neredeydim?

Lincoln said troops were needed.
Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.

They needed money to pay for the supplies.
Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.

The nation needed more and better teachers.
Milletin daha fazla ve daha iyi öğretmenlere ihtiyacı var.

Napoleon needed money for a war with Britain.
Napolyon'un, İngiltere ile bir savaş için paraya ihtiyacı vardı.

I did what needed to be done.
Ne yapılması gerekiyorsa onu yaptım.

I knew what needed to be done.
Ne yapılması gerektiğini biliyordum.

She knew what needed to be done.
Ne yapması gerektiğini biliyordu.

Tom told me what I needed to know.
Neyi bilmem gerektiğini Tom bana söyledi.

Why? Because his family needed the money, that's why.
Niçin? Çünkü ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Nedeni o.

He gave me what I needed.
O bana ihtiyacım olan şeyi verdi.

He said that he disliked me, but that he needed my help.
O benden hoşlanmadığını fakat yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

She advised him to stop taking that medicine, but he felt he needed to.
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.

That plan still needed some finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.

He earned the money he needed to go to college.
O, üniversiteye gitmek için ihtiyacı olan parayı kazandı.

He had the majority he needed.
O, ihtiyacı olan çoğunluğa sahipti

She needed fuckin' words of love.
O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.

Oxygen is needed for combustion.
Oksijen yanma için gereklidir.

I needed that.
Ona ihtiyacım vardı.

I needed it.
Ona ihtiyacım vardı.

I thought you needed it.
Ona ihtiyacın olacağını sanmıştım.

I gave her just what she needed.
Ona tam olarak ihtiyacı olan şeyi verdim.

They needed privacy.
Onların gizliliğe ihtiyaçları vardı.

They needed jobs and training.
Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.

He did not think he needed their protection.
Onların korumasına ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu.

They needed no money.
Onların paraya ihtiyaçları yoktu.

He did not know how many of them needed help.
Onlardan kaç tanesinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilmiyordum.

She needed someone who would understand her.
Onu anlayacak birine ihtiyacı vardı.

He needed to rest.
Onun dinlenmesi gerekiyordu.

She badly needed the money.
Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.

I needed a place to sit down and rest.
Oturacak ve dinlenecek bir yere ihtiyacım vardı.

He needed the money.
Paraya ihtiyacı vardı.

I needed the money.
Paraya ihtiyacım vardı.

I needed money.
Paraya ihtiyacım vardı.

Is money needed?
Paraya ihtiyacın var mı?

My boss told me that I needed to get better at speaking French.
Patronum bana Fransızca konuşmada daha iyi olmam gerektiğini söyledi.

Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.

The clock has stopped. A new battery is needed.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

I needed you.
Sana ihtiyacım vardı.

You're not needed.
Sen gerekli değilsin.

You aren't needed.
Sen gerekli değilsin.

I needed to see you in person.
Seni şahsen görmem gerekiyordu.

I needed to meet you.
Seni karşılamam gerekiyordu.

I needed your expertise.
Senin uzmanlığına ihtiyacım vardı.

I needed to talk to you.
Seninle konuşmam gerekiyordu.

The issue needed to be settled.
Sorunun çözülmesi gerekliydi.

Tom didn't think he had the stomach to tell Mary what needed to be done.
Tom Mary'ye ne yapılacağını söyleyecek midesi olduğunu düşünmüyordu.