Türkçe kelime anlamı Yerli olan Native kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Native ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
English is not my native language.
İngilizce benim ana dilim değil.
English is my native language.
İngilizce benim anadilim.
Your English is grammatically correct, but sometimes what you say just doesn't sound like what a native speaker would say.
İngilizcen dilbilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.
Spanish is her native language.
İspanyolca onun ana dili.
Icelandic is my native language.
İzlandaca anadilimdir.
Smallpox was unknown to Native Americans.
Çiçek Kızılderililer tarafından bilinmiyordu.
Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
I don't often have a chance to speak French with a native speaker.
Çoğunlukla yerli bir konuşucu ile Fransızca konuşma şansım yok.
If your company primarily does business with America, then you should be studying English with a native speaker from America.
Şirketiniz öncelikli olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerikalı bir yerli ile İngilizce öğrenmek zorunda kalırsınız.
I have many friends who speak fluently, but still don't sound like native speakers.
Akıcı olarak konuşan çok arkadaşım var fakat hâlâ yerliler gibi ses çıkaramıyorlar.
The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
My native language is French.
Ana dilim Fransızca.
I have a lot of friends who are native speakers, so I've had a lot of experience speaking with native speakers.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.
I have many friends who are native speakers.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.
If you were a spy trying to pass as a native speaker and said it that way, you'd likely get caught.
Ana dilini konuşan biri olarak geçmeye çalışan bir ajan olsan ve o şekilde konuşsan, büyük olasılıkla yakalanırsın.
Native speakers sometimes make mistakes, but not usually the same kind of mistakes that non-native speakers make.
Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.
Can you forget your native language?
Ana dilini unutabilir misin?
What's your native language?
Anadiliniz nedir?
He settled down in his native country.
Anavatanına yerleşti.
Ania is a native of Kraków.
Ania bir Kraków yerlisidir.
Every student who has graduated from our university has studied English with a native speaker for at least two years.
Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.
I talked with Tom for over an hour before he said something that made me realize he wasn't a native speaker.
Bana onun yerli konuşur olmadığını fark ettiren bir şey söylemeden önce Tom'la bir saatten fazla konuştum.
Mr. Wright speaks Japanese like a native speaker.
Bay Wright Japoncayı bir Japon gibi konuşur.
Some people think that it is difficult for a native speaker of English to learn Chinese, but I disagree.
Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
Some people think Tom's native language is French.
Bazı insanlar Tom'un ana dilinin Fransızca olduğunu düşünüyorlar.
I would prefer to only hire people to translate into their native language.
Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.
Take me to the Native Americans.
Beni Amerikan Kızılderililerine götür.
My native language is Japanese.
Benim ana dilim Japonca'dır.
Do you think it's possible for me to ever sound like a native speaker?
Benim bir yerli konuşmacı gibi ses çıkarmamın mümkün olacağını hiç düşünüyor musun?
Unless you started learning English as a child, you're unlikely to ever sound like a native speaker.
Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.
I want to visit a Native American reservation.
Bir Amerikan kızılderili rezervini ziyaret etmek istiyorum.
The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.
Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
I've heard that it's impossible to sound like a native speaker unless one starts speaking the language before the age of twelve.
Bir insan on iki yaşından önce dili konuşmaya başlamazsa bir yerli gibi konuşmasının imkansız olduğunu duydum.
My French got better after I got married to a native French speaker.
Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
I don't think it's necessary for me to sound like a native speaker, I just want to be able to speak fluently.
Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.
I don't think I'll ever sound like a native speaker and I don't really think I need to.
Bir yerli gibi konuşacağımı sanmıyorum ve gerçekten konuşmam gerektiğini sanmıyorum.
I don't need to sound like a native speaker, I just want to be able to speak fluently.
Bir yerli gibi konuşmama gerek yok, ben sadece akıcı olarak konuşabilmeyi istiyorum.
Can we really learn to speak a foreign language like a native?
Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
Our native language is Japanese.
Bizim ana dilimiz Japonca'dır.
The Belo Monte dam in Brazil is a controversial project because of its impact on the environment and native people.
Brezilya'daki Belo Monte barajı çevre ve yerli halk üzerindeki etkisinden dolayı tartışmalı bir projedir.
It's not my native language.
Bu benim ana dilim değil.
It's the answer spoken by young and old, rich and poor, Democrat and Republican, black, white, Hispanic, Asian, Native American, gay, straight, disabled and not disabled. Americans who sent a message to the world that we have never been just a collection of individuals or a collection of red states and blue states. We are, and always will be, the United States of America.
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
This book is for students whose native language is not Japanese.
Bu kitap, anadili Japonca olmayan öğrenciler için.
In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker.
Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
It's not as difficult to find a native speaker to help you with your language studies as it used to be.
Dil çalışmalarında sana yardım edecek bir yerli konuşmacı bulmak eskisi kadar zor değil.
He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country.
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
He returned to his native village.
Doğduğu köye döndü.
If you want to sound like a native speaker, you must be willing to practice saying the same sentence over and over in the same way that banjo players practice the same phrase over and over until they can play it correctly and at the desired tempo.
Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banço çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.
If you want to learn a foreign language well, you should speak that language with native speakers as often as you can.
Eğer yabancı bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, o dili bir yerli ile mümkün olduğunca sık konuşmalısınız.
Felicja is a native of Katowice.
Felicja bir Katowice yerlisidir.
She is a native speaker of French.
Fransızca ana dilidir.
French isn't my native language.
Fransızca benim ana dilim değil.
Tom is a native speaker of French.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
French is her native language.
Fransızca, onun ana dilidir.
Georgia is his native state.
Gürcistan onun yerli devletidir.
Julia's native language is Italian.
Julia'nın ana dili İtalyanca'dır.
My wife is a native of Ãrümqi.
Karım Urumçi'nin yerlisidir.
I wish I could speak French like a native speaker.
Keşke bir yerli konuşucu gibi Fransızca konuşabilsem.
It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Lida lived for many years in a small Native American village in eastern Nicaragua.
Lida yıllarca Doğu Nikaragua'da küçük bir yerli amerikan köyünde yaşadı.
Magdalena is a native of Åódź.
Magdalena bir Łódź yerlisidir.
There are very few Native Americans in Managua.
Managua'da çok fazla Amerikan yerlisi vardır.
Martyna is a native of WrocÅaw.
Martyna bir Wrocław yerlisidir.
Getting your message across is much more important than trying to say it exactly like a native speaker would say it.
Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
I don't think I'll ever sound like a native speaker no matter how much I try.
Ne kadar çabalarsam çabalayayım bir yerli gibi sesletim yapacağımı sanmıyorum.
It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.
Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
Nicaraguan Native Americans call other Nicaraguans 'the Spanish.'
Nikaragua yerlileri, diğer Nikaragualılara 'İspanyol' derler.
He speaks English like a native.
O, bir yerli gibi İngilizce konuşur.
He is a native English speaker.
O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
All the English teachers at my son's school are native speakers.
Oğlumun okulundaki tüm İngilizce öğretmenleri, anadil konuşurudurlar.
His native language is French.
Onun ana dili Fransızcadır.
I don't think I'll ever sound like a native speaker.
Onun bir yerli konuşur gibi sesletim yapacağını sanmıyorum.
What makes you think Tom isn't a native speaker?
Sana Tom'un bir anadil konuşuru olmadığını düşündüren nedir?
I think it's a shame that some foreign language teachers were able to graduate from college without ever having studied with a native speaker.
Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuşucu ile çalışmadan üniversitelerden mezun olmaları bir ayıptır.
I think if I talked more often with a native speaker, my English skills would improve quickly.
Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
I suggest you have a native speaker read over your report to make sure there are no errors.
Sanırım hata olmadığından emin olmak için raporunu bir anadil konuşuruna baştan aşağı okutmalısın.
If someone who doesn't know your background says that you sound like a native speaker, it means they probably noticed something about your speaking that made them realize you weren't a native speaker. In other words, you don't really sound like a native speaker.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Under the Tatoeba guidelines, it is recommended that members only add sentences in their native language and/or translate from a language they can understand into their native language. The reason for this is that it is much easier to form natural-sounding sentences in one's native language. When we write in a language other than our native language, it is very easy to produce sentences that sound strange. Please make sure you only translate the sentence if you are sure you know what it means.
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.
One way to lower the number of errors in the Tatoeba Corpus would be to encourage people to only translate into their native languages.
Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.
Timuçin is a native of Yozgat.
Timuçin Yozgat'ın bir yerlisidir.
Tom can speak French like a native.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşabilir.
Tom speaks French like a native.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Tom wanted to study Japanese with a native Japanese speaker.
Tom bir yerli Japonca konuşuru ile Japonca çalışmak istedi.
Tom speaks French as if he were a native speaker.
Tom bir yerli konuşucu gibi Fransızca konuşur.
Tom speaks several languages fluently, but for his job, he only translates into his native language.
Tom birkaç dili akıcı olarak konuşur fakat onun işi gereği, o sadece kendi ana diline çeviri yapar.
Tom can speak French almost like a native.
Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Tom speaks perfect French, his native language is German.
Tom mükemmel Fransızca konuşur, onun anadili Almancadır.
Tom could tell by Mary's accent that she wasn't a native speaker.
Tom Mary'nin aksanına bakarak onun bir yerli olmadığını söyliyebiliyordu.
Tom can write almost like a native speaker, but his pronunciation is terrible.
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
Tom seems to be unwilling to accept advice from native speakers who try to help him with his translations.
Tom ona çevirilerinde yardım etmek isteyen yerlilerden nasihat almak için isteksiz görünüyor.
Tom wishes he could speak French like a native speaker.
Tom yerli bir konuşucu gibi Fransızca konuşabilmeyi diliyor.
Tom speaks French like a native speaker.
Tom yerli bir konuşucu gibi konuşur.
Tom wishes he could speak French as well as a native speaker.
Tom yerli bir konuşucu kadar Fransızca konuşabilmeyi diliyor.
Tom's native language is French.
Tom'un ana dili Fransızca.
Tom is a native French speaker.
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Tom's native language is English.
Tom'un anadili İngilizcedir.
How do you know that Tom isn't a native speaker?
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
Many people who hear Tom speaking French think he's a native speaker.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olduğunu düşünüyor.
Most people who hear Tom speaking French would never guess that he wasn't a native speaker.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.