Türkçe kelime anlamı Sıvı olan Liquid kelimesinin kullanıldığı toplam 52 adet cümle bulundu. Liquid ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
The medicine was a brown liquid.
İlaç kahverengi bir sıvıydı.
You should drink a lot of liquid.
Çok sıvı içmelisin.
Instead of ink, there was some unidentified liquid in the bottle.
Şişede mürekkep yerine, ne olduğu belirsiz bir sıvı vardı.
But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
This transparent liquid contains a sort of poison.
Bu saydam sıvı bir tür zehir içerir.
This transparent liquid contains poison.
Bu saydam sıvı zehir içerir.
When ice melts, it becomes liquid.
Buz erirse, sıvı olur.
In Hong Kong there are two types of liquid food which are considered absolutely vital: Cantonese soup and congee. It is curious to note that however "thick and ingredient-filled" the soup is, it's always drunk and however "thin" the congee is, it's always eaten.
Hong Kong'ta kesinlikle hayati kabul edilen iki tür sıvı gıda vardır: Kanton çorba ve Congee. Söylemesi tuhaftır ki her nasılsa "kalın ve malzeme dolu" çorba her zaman içilir ve her nasılsa congee "ince"dir ve her zaman yenir.
Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
Water is a liquid.
Su bir sıvıdır.
Ammonia is a colorless liquid or gas with a very strong smell.
