I'm not a good liar.
İyi bir yalancı değilimdir.
I'm no liar.
Ben yalancı değilim.
I think you're a liar.
Bir yalancı olduğunu düşünüyorum.
If that's false, she's a liar.
Bu yanlışsa o yalancıdır.
Whoever told you that is a liar.
Bunu sana kim söylediyse yalancıdır.
You're a really bad liar.
Gerçekten de kötü bir yalancısın.
Google is a liar.
Google bir yalancıdır.
You're an excellent liar.
Harika bir yalancısın.
You're such a bad liar.
Kötü bir yalancısın.
Meros is absolutely not a liar.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
Meros is definitely not a liar.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
Meros is certainly not a liar.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
She is a very clever liar.
O çok akıllı bir yalancıdır.
He's a notorious liar.
O adı çıkmış bir yalancı.
He's a big liar.
O büyük bir yalancıdır.
He as good as called me a liar.
O bana bir yalancı demekten geri kalmadı.
He's not a liar.
O bir yalancı değil.
She's not a liar.
O bir yalancı değil.
He's a liar.
O bir yalancı.
He's just a liar.
O bir yalancı.
She's a good liar.
O iyi bir yalancı.
He's a good liar.
O iyi bir yalancıdır.
He's a bad liar.
O kötü bir yalancıdır.
She's a bad liar.
O kötü bir yalancıdır.
He's a filthy liar.
O pis bir yalancı.
He is no more a liar than you are a liar.
O senden daha yalancı değil.
He is nothing but a liar.
O yalancıdan başka bir şey değil.
He is not a liar at heart.
O, aslında bir yalancı değil.
He went so far as to call me a liar.
O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.
He accused me of being a liar.
O, beni bir yalancı olmakla suçladı.
He is anything but a liar.
O, bir yalancıdan başka bir şey değil.
She called him a liar.
Ona bir yalancı dedi.
They scorned the liar.
Onlar yalancıyı horladılar.
You're such a liar.
Sen çok yalancısın.
You're a terrible liar.
Sen berbat bir yalancısın.
You're a liar.
Sen bir yalancısın.
You're a little liar.
Sen biraz yalancısın.
You're the worst liar in the world.
Sen dünyadaki en kötü yalancısın.
You're a good liar.
Sen iyi bir yalancısın.
You're a bad liar.
Sen kötü bir yalancısın.
You're quite a liar.
Sen oldukça yalancısın.
You're a filthy liar!
Sen pis bir yalancısın.
You're quite the liar.
Sen tam bir yalancısın.
Tom is a liar.
Tom bir yalancı.
Tom's a liar.
Tom bir yalancıdır.
Tom is a pathological liar.
Tom hastalık düzeyinde bir yalancıdır.
Tom's not a good liar.
Tom iyi bir yalancı değil.
Tom is a bad liar.
Tom kötü bir yalancıdır.
Tom is a worse liar than Mary.
Tom Mary'den daha kötü bir yalancıdır.
Tom called Mary a liar.
Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Tom accused Mary of being a liar.
Tom Mary'yi bir yalancı olmakla suçladı.
Tom is a much better liar than you.
Tom senden çok daha iyi bir yalancı.
Tom is either mistaken or he's a liar.
Tom ya yanılıyor ya da o bir yalancı.
Tom is no liar.
Tom yalancı değil.
Tom is a compulsive liar.
Tom zorunlu bir yalancıdır.
The last time we met, Tom called me a liar.
Tom'la son karşılaştığımda bana bir yalancısın dedi.
Are you saying I'm a liar?
Yalancı olduğumu mu söylüyorsun?
Are you saying that I'm a liar?
Yalancı olduğumu mu söylüyorsun?
"Did you see my cat?" "No." "Liar, you're still chewing!"
A liar will not be believed, even when he speaks the truth.
A man is never more truthful than when he acknowledges himself a liar.
A shameless liar lies smilingly.
A shameless liar speaks smilingly.
Am I a liar?
Are you accusing me of being a liar?
Are you saying Tom is a liar?
Are you suggesting I'm a liar?
Bush is not a liar.
Come on, baby, fight my liar!
Don't make a liar out of me, Tom.
Everybody knows that you are a liar.
He called me a liar and turned around.
He confessed to being a liar.
He is a liar.
He is notorious as a liar.
He made me out to be a liar.
He told me he was a liar, but I don't believe him.
He turned out to be nothing but a liar.
He was looked down on as a liar.
He's a cheat and a liar.
He's a liar, and you're another.
I am anything but a liar.
I am not a liar.
I had already told you that Marco is a liar.
I suspect him to be a liar.
I think they don't know I'm a liar.
I think Tom is a liar.
I was made out to be a liar.
I'm a liar.
I'm sorry I called you a liar.
I'm sorry that I had been viewing you as a liar until just a few minutes ago.
If that is not true, she is a liar.