Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Biliyordu olan Knew kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Knew ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Knew kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

People really knew how to have fun in those days.
İnsanlar o günlerde eğlenmeyi gerçekten biliyorlardı.

I knew you'd have a good time.
İyi vakit geçireceğinizi biliyordum.

I never knew you had children.
Çocukların olduğunu hiç bilmiyordum.

You knew me when I was a kid.
Çocukluğumda beni tanıyordun.

I knew you'd be hungry.
Aç olacağını biliyordum.

I knew you were joking.
Şaka yaptığını biliyordum.

The moment I heard the footsteps, I knew who it was.
Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.

If I knew his address, I would get in touch with him right away.
Adresini bilsem, hemen onunla iletişime geçerdim.

If I knew his address, I would write to him.
Adresini bilseydim ona yazardım.

Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.

Nobody knew that you were in Germany.
Almanya'da olduğunu kimse bilmiyordu.

I knew you were smart enough to understand.
Anlamak için yeterince akıllı olduğunu biliyordum.

I knew you wouldn't understand.
Anlamayacağını biliyordum.

I knew you would understand.
Anlayacağını biliyordum.

What surprised me most when I first entered college was how few of my classmates knew how to study efficiently.
Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.

I knew you'd be upset.
Üzgün olacağını biliyordum.

I knew you were hiding in the car.
Arabada saklandığını biliyordum.

I called and asked Tom if he knew when Mary would be arriving.
Aradım ve Mary'nin ne zaman geleceğini bilip bilmediğini Tom'a sordum.

I don't think I ever knew what Tom did for a living.
Şu ana kadar Tom'un yaşamak için ne yaptığını bildiğimi sanmıyorum.

I never knew that.
Şunu hiç bilmiyordum.

He knew better than to say such a thing.
Böyle bir şey söylemeyecek kadar akıllıydı.

She knew better than to ask such a stupid question.
Böylesina aptal bir soru sormaktan daha iyisini biliyordu.

I knew all along that he was telling a lie.
Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum.

Nobody else knew about it.
Başka hiç kimse bunu bilmiyordu.

Nobody else knew Tom was going to be here.
Başka hiç kimse Tom'un burada olacağını bilmiyordu.

I never knew my father.
Babamı hiç tanımadım.

I knew your father very well.
Babanı çok iyi tanıyordum.

I knew your father.
Babanı tanırdım.

He asked me if I knew his father.
Bana babasını tanıyıp tanımadığını sordu.

I knew you wanted to show me something.
Bana bir şey göstermek istediğini biliyordum.

I knew you wanted to tell me something.
Bana bir şey söylemek istediğini biliyordum.

I knew you wouldn't believe me.
Bana inanmayacağını biliyordum.

Tell me how you knew.
Bana nereden bildiğini söyle.

She asked me if I knew her address.
Bana onun adresini bilip bilmediğimi sordu.

I knew you'd help me.
Bana yardım edeceğinizi biliyordum.

Mr Smith, as I knew him, was a modest man.
Bay Smith tanıdığım kadarıyla alçak gönüllü bir adamdı.

Miss Baker knew that the young man would have to leave very soon, so she decided to ask him to move his car a bit, so that she could park hers in the proper place for the night before going to bed.
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

I knew it all along.
Ben başından beri bunu biliyordum.

Everyone except me knew it.
Ben hariç herkes onu biliyordu.

I always knew Tom was an idiot.
Ben her zaman Tom'un aptal olduğunu biliyordum.

It became dark before I knew it.
Ben onu öğrenmeden önce karanlık oldu.

When I was your age, I knew Virgil and all the others by heart.
Ben senin yaşındayken, Virgil ve diğerlerinin hepsini ezbere bilirdim.

The summer had gone before I knew it.
Ben tatmadan önce yaz geçmişti.

Ben decided to tell the lawyer everything he knew.
Ben, bildiği her şeyi avukata anlatmaya karar verdi.

I think you knew my father.
Bence babamı tanıyordun.

I knew you'd find me.
Beni bulacağınızı biliyordum.

I knew you wouldn't listen to me.
Beni dinlemeyeceğini biliyordum.

I knew you wouldn't let me down.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum.

I knew you wouldn't disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum.

I am not the man I was when you knew me first.
Beni ilk kez tanıdığın günkü adam değilim.

I knew you wanted me.
Beni istediğinizi biliyordum.

I knew you'd come to save me.
Beni kurtarmaya geleceğinizi biliyordum.

I knew you'd come after me.
Beni takip edeceğinizi biliyordum.

I knew you wouldn't abandon me.
Beni terk etmeyeceğini biliyordum.

I knew you wouldn't forget me.
Beni unutmayacağını biliyordum.

You do not know me or my Father. If you knew me, you would know my Father also.
Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.

You are as guilty as I am, because you knew this was going to happen.
Benim kadar sen de suçlusun; çünkü bunun olacağını biliyordun.

Betty talks as if she knew everything.
Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

I told the policeman what I knew.
Bildiğimi polise söyledim.

I didn't even know you knew.
Bildiğini bile bilmiyordum.

You knew, didn't you?
Biliyordun, değil mi?

You knew that, right?
Biliyordun, değil mi?

If I knew it, I would tell it to you.
Bilsem, size söylerim.

Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?

I knew we forgot something.
Bir şey unuttuğumuzu biliyordum.

I knew someone like you once.
Bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.

I once knew somebody named Tom, but that was a long time ago.
Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.

Many scientists knew him.
Birçok bilim adamı onu tanıyordu.

Few students knew his name.
Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.

We knew it all along.
Biz onu başından beri biliyorduk.

I was hoping Tom knew what we were supposed to do.
Bizden ne yapmamız beklendiğini Tom'un bildiğini umuyordum.

Bob went out before I knew it.
Bob benden habersiz çıktı.

I knew that you would check this sentence very carefully.
Bu cümleyi dikkatle kontrol edeceğini biliyordum.

I never knew there were so many different kinds of insects.
Bu kadar çok farklı türde böcekler olduğunu bilmiyordum.

I was the only one who knew about it.
Bu konuda bilen tek kişi bendim.

Who knew about this?
Bu konuda kim biliyordu?

I knew there was nothing you could do about it.
Bu konuda yapabileceğin bir şey olmadığını biliyordum.

I really wish I knew who painted this picture.
Bu resmi kimin yaptığını keşke bilsem.

I knew that today would be fun.
Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

I knew you'd bring that up.
Bundan bahsedeceğini biliyordum.

I knew you would get it.
Bunu anlayacağını biliyordum.

We knew this.
Bunu biliyorduk.

I knew we would find it.
Bunu bulacağımızı biliyordum.

I knew you liked me even though you never showed it.
Bunu hiç göstermemene rağmen beni sevdiğini biliyordum.

I knew you'd ask about that.
Bunu soracağını biliyordum.

I knew you could do it, Tom.
Bunu yapabileceğinizi biliyordum, Tom.

I knew you could do it.
Bunu yapabileceğinizi biliyordum.

I knew you could do this.
Bunu yapabileceğinizi biliyordum.

I knew you were going to do this.
Bunu yapacağını biliyordum.

I knew you couldn't do it.
Bunu yapamayacağınızı biliyordum.

I knew we shouldn't have done this.
Bunu yapmamamız gerektiğini biliyordum.

I knew you were behind this.
Bunun arkasında olduğunuzu biliyordum.

They knew this would mean disaster.
Bunun felaket anlamına geleceğini biliyorlardı.

She pretended that she knew nothing about it.
Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı.

We knew that might happen.
Bunun olabileceğini biliyorduk.

You knew this might happen.
Bunun olabileceğini biliyordun.

I knew it would happen.
Bunun olacağını biliyordum.

I knew this would happen.
Bunun olacağını biliyordum.

I knew this was going to happen.
Bunun olacağını biliyordum.

You knew this would happen!
Bunun olacağını biliyordun!