Türkçe kelime anlamı Hastalık olan Illness kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Illness ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
He had a serious illness in the autumn of 1823.
1823 Sonbaharında ciddi bir hastalığı vardı.
I sincerely hope that you will soon recover from your illness.
İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.
Medicine is a treatment for illness.
İlaç hastalık için bir tedavidir.
One mustn't smoke because it causes illness.
İnsan sigara içmemeli çünkü hastalığa sebep oluyor.
My uncle has completely recovered from his illness.
Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu.
A sudden illness forced her to cancel her appointment.
Ani bir hastalık onu randevusunu iptal etmeye zorladı.
A sudden illness prevented him from going there.
Ani bir hastalık oraya gitmesini engelledi.
My mother hasn't slept in 3 days due to her illness.
Annem hastalığı nedeniyle 3 gün uyumadı.
My mother was very weak from a long illness.
Annem uzun bir hastalıktan dolayı çok zayıftı.
Her mother is not aware of her illness.
Annesi hastalığının farkında değil.
She attributed her failure to illness.
Başarısızlığını hastalığa dayandırdı.
I was absent last Tuesday on account of illness.
Ben hastalıktan dolayı geçen Salı yoktum.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
A childhood illness left her blind.
Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.
He is suffering from a serious illness.
Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
Last night his father passed away because of his illness.
Dün gece hastalığından dolayı babası öldü.
I had this illness before.
Daha önce bu hastalığı geçirdim.
The doctor cured him of his illness.
Doktor onun hastalığını tedavi etti.
The patient is recovering from his illness.
Hasta hastalığını atlatıyor.
He could not take examination on account of his illness.
Hasta olduğu için sınava giremedi.
If I had known about your illness, I could have visited you in the hospital.
Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.
The patient finally conquered his illness.
Hasta sonunda hastalığını yendi.
The patient will soon recover from his illness.
Hasta yakında sağlığına kavuşacak.
He showed great courage during his illness.
Hastalığı sırasında büyük cesaret gösterdi.
It took John about two weeks to get over his illness.
Hastalığını atlatması John'un yaklaşık iki haftasını aldı.
He is slowly recovering from his illness.
Hastalığını yavaşça atlatıyor.
He has been confined to his bed with illness.
Hastalığından dolayı yatağına hapsedildi.
He's still in poor health after his illness.
Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.
She has completely recovered from her illness.
Hastalığından tamamen kurtuldu.
At what rate did the illness spread?
Hastalık ne oranda yayıldı.
I had to have my brother help me with my homework due to illness.
Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
I was absent from school because of illness.
Hastalık nedeniyle okulda yoktum.
I could not go to the party because of illness.
Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
I wasn't able to attend the meeting due to illness.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
I am depressed by my illness.
Hastalıktan dolayı bunalımdayım.
I didn't go on account of illness.
Hastalıktan dolayı gitmedim.
How do you know that the patient is not feigning illness?
Hastanın hasta numarası yapmadığını nasıl biliyorsunuz?
Have you ever had a serious illness?
Hiç ciddi bir hastalığa yakalandın mı?
Have you ever had any serious illness?
Hiç ciddi bir hastalık geçirdiniz mi?
My husband passed away after having fought against his illness for a long time.
Kocam, hastalığıyla uzunca bir süre savaştıktan sonra vefat etti.
Linda was called back from college by her father's sudden illness.
Linda, babasının ani hastalığı yüzünden üniversiteden geri çağrıldı.
What illness do I have?
Ne tür bir rahatsızlığım var?
He cured my illness.
O benim hastalğımı tedavi etti.
He was absent because of illness.
O hastalığından dolayı yoktu.
He is absent because of illness.
O hastalık nedeniyle yoktur.
She suffers from a chronic illness.
O kronik bir hastalıktan muzdarip.
She attributed her failure to her illness.
O, başarısızlığını hastalığına bağladı.
He is concerned about his father's illness.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
She was anxious to recover from illness.
O, hastalığı atlatma konusunda endişeliydi.
He could not come on account of his illness.
O, hastalığı nedeniyle gelemedi.
He went to work in spite of his illness.
O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.
He attended the meeting in spite of illness.
O, hastalığına rağmen toplantıya katıldı.
She has got over her illness.
O, hastalığını atlattı.
He is confined to his house by illness.
O, hastalığından dolayı evine hapsedildi.
He was absent from school on account of illness.
O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
He could not attend the party because of illness.
O, hastalığından dolayı partiye katılamadı.
She was still weak after her illness.
O, hastalığından sonra hâlâ güçsüzdü.
He feels weak after his illness.
O, hastalığından sonra zayıf hissediyor.
He resigned his post on account of illness.
O, hastalık nedeniyle görevinden istifa etti.
He was absent from school because of illness.
O, hastalık nedeniyle okulda yoktu.
He was absent owing to illness.
O, hastalık nedeniyle yoktu.
She could not come on account of illness.
O, hastalık yüzünden gelemedi.
She cannot attend school on account of illness.
O, hastalıktan dolayı okula katılamadı.
He died after a brief illness.
O, kısa bir hastalıktan sonra öldü.
He talked about her illness.
O, kızın hastalığından bahsetti.
The boy battled against a serious illness.
Oğlan ciddi bir hastalıkla mücadele etti.
His son-in-law completely recovered from his illness.
Onun damadı hastalığından tamamen iyileşti.
His illness resulted from eating too much.
Onun hastalığı çok yemek yediğinin göstergesi.
His illness was mainly psychological.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
I'm very concerned about her illness.
Onun hastalığı hakkında çok endişeliyim.
His illness may be cancer.
Onun hastalığı kanser olabilir.
Her illness kept her in hospital for six weeks.
Onun hastalığı onu altı hafta hastanede tuttu.
Her illness prevented her from attending the party.
Onun hastalığı onun partiye katılmasını engelledi.
Her illness kept her from attending the party.
Onun hastalığı onun partiye katılmasını engelledi.
You should take her illness into consideration.
Onun hastalığına dikkat etmelisin.
There was no doctor who could cure her illness.
Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu.
His absence was due to illness.
Onun yokluğu hastalıktan dolayı idi.
War is not an adventure. War is an illness. Like typhus.
Savaş bir macera değildir. Savaş bir hastalıktır. Tifüs gibi.
The medicine cured him of his illness.
Tıp onun hastalığını tedavi etti.
Tom attributed his failure in the exam to illness.
Tom sınavdaki başarısızlığını hastalığa bağladı.
Tom died after a long illness.
Tom uzun bir hastalıktan sonra öldü.
The cause of Tom's illness was overeating.
Tom'un hastalığının nedeni aşırı yemekti.
Tom had no appetite because of his illness.
Tom'un hastalığından dolayı hiç iştahı yoktu.
Her deathly paleness is due to long illness.
Uzun süredir hasta olduğundan rengi bembeyaz olmuş.
She recovered from her long illness.
Uzun süren hastalığını atlattı.
The clever doctor was able to cure the Prime Minister's illness.
Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.
A qilin with a king too has no limit on its lifespan, but this illness alone admits of no remedy.
A sudden illness prevented me from going to the station to meet him.
A year after saying those words, she succumbed to the illness she had been fighting.
Any suspect case is considered a public health emergency due to the severity of this illness.
Because of his illness, he was forced to put off the meeting.
Because of illness, he was obliged to give up smoking.
Because of illness, she couldn't come.
Chicken pox is a common childhood illness.
Despite the seriousness of his illness, Mr Robinson is in good spirits.
Due to illness, he had to give up smoking.
During his illness, he fell away horribly.
Even in the worst case, she will not die of such an illness.
Has Tom ever been treated for mental illness?
He contracted that illness many years ago.
