Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Koca olan Husband kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Husband ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Husband kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

He proved to be an ideal husband.
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.

She cherished the memory of her dead husband.
Ölmüş kocasının anısına değer verdi.

I'm not your husband anymore.
Artık senin kocan değilim.

It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: "You thieving cat!".
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:"Sen kedi çalıyorsun!".

Mrs. Jones is often unpleasant to her husband's secretary over the phone.
Bayan Jones çoğunlukla telefonda kocasının sekreterine karşı tatsız davranır.

I no longer wish to be your husband.
Ben artık kocan olmak istemiyorum.

I waited for my husband till after midnight.
Ben kocamı gece yarısı sonrasına kadar bekledim.

My husband is lazy.
Benim kocam tembeldir.

When we have a family argument, my husband always sides with his mother instead of me.
Bir aile tartışmamız olduğunda, kocam her zaman benim yerime annesiyle taraftır.

Do you have a husband?
Bir kocan var mı?

She has a husband and two daughters.
Bir kocası ve iki kızı vardır.

Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

We are husband and wife.
Biz karı-kocayız.

This man is not my husband.
Bu adam benim kocam değil.

This is my husband.
Bu benim kocam.

Is this your husband?
Bu kocan mı?

My husband is in high spirits today.
Bugün kocamın keyfi yerinde.

What is her husband like?
Eşi kime benziyor?

Her husband smokes like a chimney.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.

My ex-husband no longer lives in this city.
Eski kocam artık bu kentte yaşamıyor.

The other day when I stopped by at a friend's house, it wasn't my friend that came out of the front door, but her husband.
Geçenlerde bir arkadaşımın evinin yanında durduğumda, ön kapıdan çıkan arkadaşım değil fakat kocasıydı.

To tell the truth, they are not husband and wife.
Gerçeği söyle, onlar karı-koca değiller.

Even my husband does not know what I am really thinking.
Gerçekten ne düşündüğümü kocam bile bilmiyor.

She visited her husband in prison.
Hapishanede kocasını ziyaret etti.

Mary's husband didn't even stick around until the baby was born.
Hatta Mary'nin kocası bebek doğuncaya kadar bir yere ayrılmadı.

I have yet to find a perfect husband.
Henüz mükemmel bir kocayla karşılaşmadım.

You are always complaining about your husband.
Her zaman kocandan şikayet ediyorsun.

Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.

John will make a good husband and father.
John iyi bir koca ve baba olur.

I have a jealous husband.
Kıskanç bir kocam var.

He will make my sister a good husband.
Kız kardeşim için iyi bir koca olacak.

He wrote to his daughter's husband.
Kızının kocasına yazdı.

The accident bereaved her of her husband.
Kaza onu kocasından yoksun bıraktı.

She is devoted to her husband.
Kendini kocasına adamıştır.

My husband is a very good cook.
Kocam çok iyi bir aşçıdır.

My husband earns $100,000 a year.
Kocam bir yılda 100,000 dolar kazanır.

My husband ran off with someone younger.
Kocam daha genç biriyle kaçtı.

My husband is indifferent to his clothes.
Kocam elbiselerine karşı duyarsızdır.

My husband usually leaves for work at 8 o'clock.
Kocam genellikle saat sekizde işe gider.

My husband is always reading in bed.
Kocam her zaman yatakta kitap okuyor.

My husband was called away on business.
Kocam iş için çağrıldı.

My husband is useless.
Kocam işe yaramaz.

My husband is out of work and looking for a job.
Kocam işsiz ve bir iş arıyor.

My husband reads the newspaper while eating breakfast.
Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.

My husband and daughter are fast asleep.
Kocam ve kızım derin uykuda.

My husband comes home at about eight.
Kocam yaklaşık saat sekizde eve gelir.

My husband passed away after having fought against his illness for a long time.
Kocam, hastalığıyla uzunca bir süre savaştıktan sonra vefat etti.

I'll call my husband.
Kocamı arayacağım.

Give me back my husband!
Kocamı bana geri ver!

I really miss my husband.
Kocamı gerçekten özlüyorum.

I want my husband. Now.
Kocamı istiyorum. Şimdi.

Please accept this as a keep-sake of my husband.
Kocamın bir hatırası olarak lütfen bunu kabul edin.

I am eating dinner with my husband.
Kocamla akşam yemeği yiyorum.

I want to be your husband.
Kocan olmak istiyorum.

You never should've left your husband.
Kocanı asla terk etmemeliydin.

Happy birthday to your husband!
Kocanın doğum günü kutlu olsun.

Is your husband a picky eater?
Kocanız titiz bir yiyici midir?

I understand you wish to contact your husband.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.

You should stay in bed with your husband.
Kocanla birlikte yatakta kalmalısın.

Her husband has been in prison for three years.
Kocası üç yıldır hapiste.

Did her husband study or work in Germany?
Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?

Her husband is now living in Tokyo.
Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

The colleague whose husband is French has left for Paris.
Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.

She was always complaining about her husband.
Kocası hakkında sürekli şikayet ediyor.

Her husband is heavily dependent on drugs.
Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.

Her husband is an excellent cook.
Kocası mükemmel bir aşçıdır.

Her husband has been cheating on her for years.
Kocası onu yıllardır aldatıyor.

Her husband eats everything she puts in front of him.
Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.

Her husband plans to publish a new monthly magazine.
Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.

She baked her husband an apple pie.
Kocasına elmalı tart pişirdi.

She cooked her husband an apple pie.
Kocasına elmalı tart pişirdi.

She made her husband an apple pie.
Kocasına elmalı tart yaptı.

She helped her husband with his work.
Kocasına işinde yardım etti.

I heard that Mary has been arrested for killing her husband.
Kocasını öldürdüğü için Mary'nin tutuklandığını duydum.

She forgave her husband.
Kocasını affetti.

She surprised her husband.
Kocasını şaşırttı.

She entrusted her husband with a letter.
Kocasını bir mektup ile görevlendirdi.

She didn't like her husband drunk.
Kocasını sarhoşken beğenmedi.

She has legally divorced her husband.
Kocasını yasal olarak boşadı.

The death of her husband changed her life completely.
Kocasının ölümü onun hayatını tamamen değiştirdi.

The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.

She waited eagerly for her husband's return.
Kocasının dönüşünü hevesle bekledi.

She yearned for her husband to come home.
Kocasının eve gelmesine can atıyordu.

She longs for her husband to arrive.
Kocasının gelmesini dört gözle bekliyor.

She earns half as much money as her husband.
Kocasının kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.

She was scared to death of her husband.
Kocasından ölümüne korkuyordu.

She hated her husband.
Kocasından nefret etti.

She shared her husband's fate.
Kocasıyla aynı akıbeti paylaştı.

Linda's husband was two-timing her.
Linda'nın kocası ona karşı ikili oynuyordu.

Maria's late husband was a violinist.
Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.

Mary told me that she didn't love her husband anymore.
Mary bana artık kocasını sevmediğini söyledi.

Did Mary really kill her husband?
Mary gerçekten kocasını öldürdü mü?

"How do you like my hair?", asked Mary to her husband.
Mary kocasına "Saçımı nasıl buldun?" diye sordu.

Mary has been arrested for killing her husband.
Mary kocasını öldürdüğü için tutuklandı.

Mary said she didn't need a husband.
Mary, bir kocaya ihtiyacı olmadığını söyledi.

Are you Mary's husband?
Mary'nin kocası mısın?

Where was Mary's husband?
Mary'nin kocası neredeydi?

Mary's husband abused her.
Mary'nin kocası onu suistimal etti.

Mary's husband is rich.
Mary'nin kocası zengin.

Is it true that Mary killed her husband?
Mary'nin kocasını öldürdüğü doğru mu?