Türkçe kelime anlamı Aç olan Hungry kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Hungry ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
"What is âThe Hunger Gamesâ?" "I don't know. I hope it's not about people who are hungry."
"Açlık Oyunları nedir?" "Bilmiyorum. Umarım aç olan insanlar hakkında değildir."
"I'm getting hungry." "Me, too." "Do you want to eat?" "OK."
"Acıkıyorum. "Ben de." "Yemek yemek ister misin?" "Tamam."
"I'm getting hungry." "Me, too." "Let's eat." "OK."
"Acıkıyorum." "Ben de." "Yemek yiyelim." "Tamam."
"Tom, I'm hungry." "Me too."
"Tom, ben açım." "Ben de."
We were both hungry.
İkimiz de açtık.
Many of us are hungry.
Çoğumuz aç.
The children were hungry for affection.
Çocuklar sevgiye açtılar.
I wasn't too hungry.
Çok aç değildim.
I'm not very hungry.
Çok aç değilim.
I was not feeling very hungry.
Çok aç hissetmiyordum.
I stole some food because I was very hungry.
Çok aç olduğum için biraz yiyecek çaldım.
I'm so hungry, I ate it.
Çok açım, onu yedim.
I'm so hungry.
Çok açım.
We were very hungry.
Çok açtık.
I was pretty hungry when I got home.
Çok acıkmıştım eve geldiğimde.
The hungry boys ate everything on the table.
Aç çocuklar masadaki her şeyi yedi.
The hungry boys made for the restaurant.
Aç çocuklar restorana doğru gitti.
The hungry baby did nothing but cry.
Aç bebek ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Aren't you hungry?
Aç değil misin?
We weren't hungry.
Aç değildik.
They weren't hungry.
Aç değildiler.
I wasn't hungry.
Aç değildim.
I'm not hungry.
Aç değilim.
They're not hungry.
Aç değiller.
98% of hungry people live in developing countries.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
The hungry cat scattered the trash all over the kitchen.
Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.
The hungry birds were eating from the bird feeder.
Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
Are you hungry?
Aç mısın?
Hungry?
Aç mısın?
I thought you might be hungry.
Aç olabileceğini düşündüm.
I knew you'd be hungry.
Aç olacağını biliyordum.
You can't be hungry. You've just had dinner.
Aç olamazsın. Akşam yemeğini henüz yedin.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Tom isn't the only one who's hungry.
Aç olan yalnızca Tom değil.
My cat ignores me, except when she's hungry.
Aç olduğu zaman hariç, kedim bana aldırmıyor.
I bet you're hungry.
Aç olduğuna eminim.
I know you're hungry.
Aç olduğunu biliyorum.
I didn't realize you were hungry.
Aç olduğunu fark etmedim.
I hope you're hungry.
Aç olduğunu umuyorum.
I said I wasn't hungry.
Aç olmadığımı söyledim.
They must be hungry.
Aç olmalılar.
I know you must be hungry.
Aç olmalısın biliyorum.
You must be hungry.
Aç olmalısınız.
I was hungry and thirsty.
Aç ve susuzdum.
Frankly I am hungry.
Açıkçası ben açım.
I'm hungry because I haven't had lunch.
Açım çünkü öğle yemeğimi yemedim.
I feel hungry.
Açım!
I am hungry.
Açım!
If you are hungry, you can eat the bread.
Açsan, ekmeği yiyebilirsin.
I was hungry and you've given me something to eat.
Açtım ve bana yiyecek bir şey verdin.
I was hungry and you gave me something to eat.
Açtım ve bana yiyecek bir şey verdin.
I am hungry because I did not eat lunch.
Öğle yemeği yemediğim için açım.
Tom always feels hungry at least one hour before lunch.
Öğle yemeğinden en az bir saat önce, Tom her zaman aç hisseder.
I'm starting to feel hungry.
Acıkmaya başlıyorum.
I got hungry.
Acıktım.
I'm feeling hungry.
Acıktım.
I felt hungry.
Acıktım.
The man is hungry.
Adam aç.
The city was full of hungry soldiers.
Şehir aç askerlerle doluydu.
You must be very hungry now.
Şimdi çok aç olmalısın.
Are you hungry now?
Şimdi aç mısınız?
Mom, I'm hungry.
Anne, açım.
I'm not hungry anymore.
Artık aç değilim.
I'm not hungry right now.
Şu anda aç değilim.
I'm a little hungry right now.
Şu anda biraz açım.
I'm so hungry, I could eat a horse.
Öyle açım ki bir at bile yiyebilirim.
I just had a sandwich so I'm not hungry.
Az önce bir sandviç yedim bu yüzden aç değilim.
I've just eaten so I'm not hungry.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
He hadn't eaten all day long and was very hungry.
Bütün gün boyunca yememişti ve çok açtı.
The baby appears hungry all the time.
Bebek her zaman aç görünür.
Babies cry when they are hungry.
Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
I am very hungry.
Ben çok açım.
I'm very hungry.
Ben çok açım.
I was very hungry.
Ben çok acıktım.
I'm hungry!
Ben açım.
I'm hungry.
Ben açım.
I'm getting hungry.
Ben acıkıyorum.
I was hungry.
Ben acıkmıştım.
I'm as hungry as a bear.
Ben ayı kadar açım.
I'm very hungry now.
Ben şimdi çok açım.
I'm a little bit hungry.
Ben biraz açım.
I'm slightly hungry.
Ben biraz açım.
I'm not hungry either.
Ben de aç değilim.
I'm super hungry.
Ben gerçekten çok açım.
Nobody was hungry except me.
Ben hariç kimse aç değildi.
I always feel hungry.
Ben her zaman aç hissediyorum.
I'm always hungry.
Ben her zaman açım.
I'm not hungry at all.
Ben hiç aç değilim.
I am terribly hungry.
Ben korkunç açım.
I'm not hungry anyway.
Ben zaten aç değilim.
As long as you're talking to me, it's fine, but as soon as you stop, I get hungry.
Benimle konuştuğun sürece, iyi, fakat sen durur durmaz, ben acıkırım.
Beth had to work very hard, and now she is hungry and exhausted.
Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.
I'm as hungry as a horse.
Bir at kadar açım.
She was hungry enough to eat anything.
Bir şey yiyecek kadar açtı.
When a dog is very hungry, it devours its food.
Bir köpek çok aç olduğu zaman, yemeğini bir çırpıda bitirir.
I'm kind of hungry.
Biraz açım.
I'm a bit hungry.
Biraz açım.
I'm a little hungry.
Biraz açım.
We're not hungry.
Biz aç değiliz.
We're hungry.
Biz açız.
