Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Gitar olan Guitar kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Guitar ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Guitar kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"Can you play the guitar?" "Yes, I can."
"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."

I learned to play the guitar when I was ten.
10 yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

At first, I couldn't play the guitar.
İlk olarak gitar çalamıyordum.

The children gathered around where Tom was seated and watched him play his guitar.
Çocuklar Tom'un oturduğu yerde toplandılar ve onun gitar çalmasını izlediler.

My older sister plays the guitar well.
Ablam gitarı iyi çalar.

I am playing the guitar now.
Şimdi gitar çalıyorum.

I am learning to play the guitar now.
Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.

I'm learning to play the guitar now.
Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.

How many guitar lessons have you had so far?
Şimdiye kadar kaç tane gitar dersleri aldın?

I play the guitar before dinner.
Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.

I play the guitar after dinner.
Akşam yemeğinden sonra gitar çalarım.

I won this guitar in a poker game three weeks ago in Boston.
Üç hafta önce Boston'da bir poker oyununda bu gitarı kazandım.

I can play the guitar.
Ben gitar çalabilirim.

I tried to teach myself how to play the guitar.
Ben kendim gitar çalmayı öğrenmeye çalıştım.

I own an electric guitar.
Benim bir elektro gitarım var.

I have an electric guitar.
Benim bir elektro-gitarım var.

I want you to play the guitar for me.
Benim için gitar çalmanı istiyorum.

I want a guitar.
Bir gitar istiyorum.

I play bass guitar in a guitar ensemble.
Bir gitar topluluğunda bass gitar çalarım.

I don't own a guitar.
Bir gitarım yok.

I exchanged a camera for a guitar.
Bir kamerayı bir gitarla değiştirdim.

It'll take some time, but I think I'll be able to learn how to play the guitar.
Biraz zaman alacak, fakat sanırım nasıl gitar çalınacağını öğrenebileceğim.

Someone stole Tom's guitar.
Birisi Tom'un gitarını çaldı.

I play the guitar in my spare time.
Boş zamanımda gitar çalarım.

Bob plays not only the guitar but also the flute.
Bob sadece gitar değil aynı zamanda flüt de çalar.

This is my new guitar.
Bu benim yeni gitarım.

This guitar is so expensive that I can't buy it.
Bu gitar çok pahalı, onu satın alamam.

The guitar is in tune.
Bu gitar akortlu.

I paid 300 dollars for this guitar.
Bu gitara 300 dolar verdim.

Who gave you that guitar?
Bu gitarı sana kim verdi?

Whose guitar is this?
Bu kimin gitarı?

I sold my guitar today.
Bugün gitarımı sattım.

My brother plays the guitar.
Erkek kardeşim gitar çalar.

My brother is very good at playing the guitar.
Erkek kardeşim gitar çalmada çok iyidir.

A young woman was singing and playing the guitar in front of the fountain.
Genç bir kadın çeşmenin önünde şarkı söyleyip gitar çalıyordu.

I spend a lot of time practicing the guitar.
Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.

I am playing guitar.
Gitar çalıyorum.

Can you play guitar?
Gitar çalabilir misin?

Can you play the guitar?
Gitar çalabilir misin?

Do you know the name of the boy who's playing the guitar?
Gitar çalan çocuğun adını biliyor musun?

The boy playing the guitar is Ken.
Gitar çalan çocuk Ken'dir.

He feels relaxed when he's playing the guitar.
Gitar çalarken rahatlamış hisseder.

She played the guitar and he sang.
Gitar çaldı ve şarkı söyledi.

He's very good at playing guitar.
Gitar çalmada çok iyidir.

You're so much better than me at playing the guitar.
Gitar çalmada benden çok daha iyisin.

She is good at playing the guitar.
Gitar çalmada iyidir.

Playing the guitar is fun.
Gitar çalmak eğlencelidir.

I want to play the guitar.
Gitar çalmak istiyorum.

I've started playing guitar again.
Gitar çalmaya yeniden başladım.

She knows how to play the guitar.
Gitar çalmayı biliyor.

He really likes playing the guitar.
Gitar çalmayı gerçekten sever.

I've taught myself to play the guitar.
Gitar çalmayı kendi kendime öğrendim.

Who is playing the guitar?
Gitarı kim çalıyor?

How well can you play guitar?
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?

My guitar will never betray me.
Gitarım bana asla ihanet etmez.

I love to play my guitar.
Gitarımı çalmayı severim.

I left my guitar in your office.
Gitarımı ofisinde bıraktım.

A string on my guitar broke.
Gitarımdaki bir tel kırıldı.

I've been practicing my guitar.
Gitarımla pratik yapıyorum.

Have you ever learned how to play the guitar?
Gitarın nasıl çalındığını hiç öğrendin mi?

I didn't touch your guitar.
Gitarına dokunmadım.

Do you really want to sell your guitar?
Gitarını satmayı gerçekten istiyor musun?

Which guitar is yours?
Hangi gitar seninki?

Which is your guitar?
Hangisi senin gitarın?

My hobby is playing the guitar.
Hobim gitar çalmaktır.

Jane can play the violin, not to mention the guitar.
Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.

John can not play the guitar.
John gitar çalamaz.

John can't play the guitar.
John gitar çalamaz.

John played guitar and his friends sang.
John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.

I want the same guitar as John has.
John'un sahip olduğu aynı gitardan istiyorum.

My sister can play the guitar very well.
Kız kardeşim çok iyi gitar çalabilir.

I play a little guitar.
Küçük bir gitar çalarım.

She sings, he plays the guitar and we dance.
Kadın şarkı söylüyor, adam gitar çalıyor, biz de dans ediyoruz.

My brother bought an electric guitar.
Kardeşim bir elektrogitar aldı.

I wish I could buy that guitar.
Keşke o gitarı alabilsem.

Ken can play the violin, not to mention the guitar.
Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.

I'm teaching myself to play the guitar.
Kendime gitar çalmayı öğretiyorum.

Get yourself a guitar.
Kendine bir gitar al.

Ken has a guitar.
Ken'in bir gitarı var.

He likes this guitar.
O bu gitarı sever.

Can she play the guitar?
O gitar çalabilir mi?

He can play the guitar.
O gitar çalabilir.

He cannot play guitar.
O gitar çalamaz.

She plays the guitar.
O gitar çalar.

That guitar is so expensive that I can't buy it.
O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.

If that guitar weren't so expensive, I could buy it.
O gitar o kadar pahalı olmasa, onu alabilirim.

If that guitar were not so expensive, I could buy it.
O gitar o kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.

He is very good at the guitar.
O gitarda çok iyidir.

He plays the guitar well.
O iyi gitar çalar.

He often plays guitar.
O sık sık gitar çalar.

He plays the guitar very well.
O, çok iyi şekilde gitar çalar.

He played the guitar very well in his father's presence.
O, babasının varlığında çok iyi gitar çalardı.

He practices playing the guitar until late at night.
O, gece geç saatlere kadar gitar çalma uygulaması yapar.

He is able to play the guitar.
O, gitar çalabilir.

She can play the guitar.
O, gitar çalabilir.

He played the guitar and she played the piano.
O, gitar çaldı ve o piyano çaldı.

She is singing with a guitar.
O, gitar eşliğinde şarkı söylüyor.

He's very good at guitar.
O, gitarda çok iyidir.

He doesn't know how to play the guitar.
O, nasıl gitar çalacağını bilmiyor.

He often plays the guitar.
O, sık sık gitar çalar.