Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Cuma olan Friday kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Friday ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Friday kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

All depositors with over €100,000 in Southern Cypriot banks will now have to pay 9.9 percent levy on their savings as part of a €10 billion bailout plan agreed on Friday, March 15.
5 Mart Cuma günü kararlaştırılan 10 Milyar Avroluk kurtarma planı uyarınca Güney Kıbrıs bankalarında 100,000 avronun üzerinde parası bulunan mudilerin artık tasarrufları üzerinden yüzde 9.9 vergi ödemesi gerekecek.

The work wasn't finished at 11:00 p.m. Friday, so they decided to carry it over to the following Monday.
İş cuma günü gündüz on birde bitirilmedi, bu yüzden onu önümüzdeki pazartesiye ertelemeye karar verdiler.

The workers receive their wages every Friday.
İşçiler her Cuma ücretlerini alırlar.

I will be seeing the doctor again next Friday.
Önümüzdeki cuma doktorla tekrar görüşeceğim.

I'll see him next Friday.
Önümüzdeki cuma onu göreceğim.

Can the lawyer see me on Friday?
Avukat beni cuma günü görebilir mi?

Miss Klein gives a test every Friday.
Bayan Klein her Cuma bir test verir.

One thing you should know about me is that I play poker every Friday night.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey her cuma gecesi poker oynamamdır.

We gather together every Friday.
Bir her Cuma toplanırız.

We're going out for a meal on Friday.
Biz cuma günü bir yemek için dışarı çıkıyoruz.

My birthday falls on Friday this year.
Bu yıl doğum günüm cuma gününe rastlıyor.

Today is Friday, May 18.
Bugün 18 Mayıs Cuma.

Is today Friday?
Bugün Cuma mı?

It's Friday! Time to get drunk.
Bugün Cuma! Sarhoş olma zamanı.

Today is Friday.
Bugün Cuma'dır.

Are you free on Friday afternoon?
Cuma öğleden sonra boş musunuz?

On Friday night, three men came into Mr White's hotel and asked for rooms.
Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.

On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.
Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir gurubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.

There were no tickets available for Friday's performance.
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.

A dance will be held on Friday.
Cuma günü bir dans partisi düzenlenecek.

I suggest that we go out on Friday.
Cuma günü dışarı çıkmamızı öneriyorum.

He'd prefer to go on Friday.
Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.

Read chapter 4 for Friday.
Cuma günü için bölüm dördü okuyun.

What will you do on Friday?
Cuma günü ne yapacaksın?

I need to know your answer by Friday.
Cuma gününe kadar cevabını öğrenmeliyim.

Be sure to telephone by Friday, OK?
Cuma gününe kadar telefon etmeyi unutma, Tamam mı?

We can hardly wait for the party on Friday.
Cuma günkü partiyi bekleyemeyiz.

I need to find somebody who can babysit on Friday nights.
Cuma geceleri bebeğe bakabilecek birini bulmalıyım.

On Friday nights, I often go eat pizza with my friends.
Cuma geceleri, sık sık arkadaşlarımla birlikte pizza yemeye giderim.

Who wants to work on a Friday night?
Cuma gecesi kim çalışmak ister?

There will be a dance Friday night at the high school.
Cuma gecesi lisede bir dans olacak.

Friday is the end.
Cuma son.

Read chapter four by Friday.
Cumaya kadar dördüncü bölümü oku.

Can you manage to complete the manuscript by Friday?
Cumaya kadar el yazmasını tamamlayabilir misiniz?

How about Friday?
Cuma'ya ne dersin?

Friday is when I am least busy.
En az meşgul olduğum gün Cumadır.

Yes, today is Friday.
Evet, bugün cuma.

We went to a dance last Friday.
Geçen cuma bir dansa gittik.

We had the meeting in this room last Friday.
Geçen Cuma bu odada toplantımız vardı.

The president of the company, to whom I introduced you last Friday, wants to see you again.
Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.

I missed the last train last Friday.
Geçen Cuma son treni kaçırdım.

It has been fine since last Friday.
Geçen Cumadan beri hava oldukça iyidir.

Will you come to our usual game of poker next Friday?
Gelecek Cuma her zamanki poker oyunumuza gelecekmisin?

We leave Japan at 3 p.m. next Friday.
Gelecek Cuma saat 15:00'te Japon'yadan ayrılacağız.

I usually go to market on Friday.
Genellikle cuma günü markete giderim.

They usually go to school from Monday to Friday.
Genellikle Pazartesiden Cumaya kadar okula giderler.

You usually go to school from Monday to Friday.
Genellikle pazartesi'den cuma'ya okula gidiyorsun.

The weekdays are: Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, and Friday.
Hafta içi günleri : Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma'dır.

Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.

The accident occurred on Friday.
Kaza cuma günü oldu.

I wish today were Friday.
Keşke bugün Cuma olsa.

The committee will meet next Friday.
Komite gelecek Cuma toplanacak.

Please come next Friday.
Lütfen önümüzdeki Cuma gel.

The museum is open from Monday to Friday.
Müze Pazartesiden Cumaya kadar açıktır.

I think that it was probably last Friday.
Muhtemelen onun son Cuma olduğunu düşünüyorum.

Why don't you call Tom and remind him about the party on Friday?
Niçin Tom'u aramıyorsun ve ona cuma günkü partiyi hatırlatmıyorsun?

Finally, it's Friday.
Nihayet bugün Cuma.

He said he would give us his decision for sure by Friday.
O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.

He works from Monday to Friday.
O, Pazartesiden Cumaya kadar çalışır.

I will be seeing her again next Friday.
Onu önümüzdeki Cuma tekrar göreceğim.

Friday is the day when she is very busy.
Onun çok meşgul olduğu gün Cumadır.

I am meeting him next Friday.
Onunla gelecek Cuma görüşeceğim.

I study English on Monday and Friday.
Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the seven days of the week.
Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.

It snowed from Monday to Friday.
Pazartesiden Cumaya kadar kar yağdı.

You have to go to school from Monday to Friday.
Pazartesi'den cuma'ya kadar okula gitmek zorundasın.

It's finally Friday.
Sonunda Cuma geldi.

Tatoeba: Don't cum here on Friday nights, kids.
Tatoeba: Çocuklar, cuma geceleri buraya gelmeyin.

Tom is leaving on a trip on Friday.
Tom cuma günü bir seyahata çıkıyor.

Tom hates to work late on Friday.
Tom cuma günü geç saatlere kadar çalışmaktan nefret eder.

Tom took Friday off.
Tom cuma günü izin aldı.

Tom can't find a babysitter for Friday night.
Tom Cuma gecesi için bir bebek bakıcısı bulamıyor.

Tom went out with Mary on Friday night and with Alice on Saturday night.
Tom cuma gecesi Mary ile ve cumartesi gecesi Alice ile dışarı çıktı.

Tom was alone on Friday night.
Tom Cuma gecesi yalnızdı.

Tom went to see Mary the following Friday.
Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti.

Tom is leaving for India next Friday.
Tom gelecek Cuma Hindistan'a hareket edecek.

Tom certainly seemed to enjoy the party last Friday night.
Tom kesinlikle geçen cuma gecesi partiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.

Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.

Tom and Mary are having a house-warming party this coming Friday evening.
Tom ve Mary önümüzdeki Cuma akşamı bir ev ısınma partisi kutlayacak.

Tom and Mary are giving a party on Friday night.
Tom ve Mary Cuma gecesi bir parti veriyorlar.

Tom and Mary often work together on Friday.
Tom ve Mary genellikle cuma günü birlikte çalışırlar.

Tom had a date with Mary last Friday.
Tom'un geçen Cuma Mary ile randevusu vardı.

The meeting was put off until next Friday.
Toplantı gelecek pazara kadar ertelendi.

A dance will be held in the school auditorium this Friday evening from 7:30 to 10:00.

A week is divided into seven days: Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, and Sunday.

All resumes must be in before Friday next week.

Allan works on Tuesday and Friday nights at the Konbini.

Anyway, to get to what I wanted to ask you...it's about the party. Are you free Friday?

Are they free on Friday afternoon?

Are we free on Friday afternoon?

Are you busy Friday night?

Autumnal Equinox Day falls on Friday this year.

Can you account for your absence last Friday?

Despite all my efforts, I will not have the report ready by Friday.

Did I tell you about my party this Friday?

Do we have classes this Friday?

Do you have classes this Friday?

Do you remember what you did last Friday?

Do you want to go out to a movie with me on Friday night?

Do you want to go out with me on Friday?