Türkçe kelime anlamı çeşme olan Fountain kelimesinin kullanıldığı toplam 39 adet cümle bulundu. Fountain ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
There's a fountain in front of the station.
İstasyonun önünde bir çeşme var.
There is a fountain in front of the station.
İstasyonun önünde bir çeşme vardır.
The man was a fountain of knowledge.
Adam bir bilgi kaynağıydı.
My father gave me a new fountain pen.
Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
My fountain pen is new.
Dolma kalemim yenidir.
I've lost my fountain pen. I have to buy one tomorrow.
Dolma kalemimi kaybettim. Yarın bir tane satın almak zorundayım.
A young woman was singing and playing the guitar in front of the fountain.
Genç bir kadın çeşmenin önünde şarkı söyleyip gitar çalıyordu.
There's a drinking fountain by the tennis court.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Tom stopped at the water fountain to get a drink.
Tom su içmek için bir çeşmede durdu.
I have lost my new fountain pen.
Yeni dolma kalemimi kaybettim.
A ball-pen became a universal handwriting tool, replacing fountain pen.