Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Aslında olan Fact kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Fact ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Fact kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"You probably wouldn't like going camping with me." "You're wrong. In fact, I think I'd like that very much."
"Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin." "Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum."

As a matter of fact, it is true.
İşin aslın bakarsan, o doğrudur.

It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.
İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

Many economists are ignorant of that fact.
Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz.

As a matter of fact, I know nothing about it.
Aslına bakarsan, ben bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.

As a matter of fact, I do speak Spanish.
Aslına bakarsanız İspanyolca konuşuyorum.

I know for a fact Tom had nothing to do with this.
Aslına bakarsanız Tom'un bununla bir ilgisi olmadığını biliyorum.

In fact, I was born in Boston.
Aslında ben Boston'da doğdum.

In fact, he has never been to New York.
Aslında hiç New York'ta bulunmadı.

In fact, Marie Curie is Polish, not French.
Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır.