Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Tamamen olan Entirely kelimesinin kullanıldığı toplam 0 adet cümle bulundu. Entirely ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Entirely kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

I don't care where we eat dinner. It's entirely up to you.
Akşam yemeğini nerede yediğimiz benim için dert değil. O tamamen sana kalmış.

I don't entirely understand what he said.
Ben, onun söylediğini tamamen anlamıyorum.

My opinion is entirely different from yours.
Benim görüşüm sizinkinden tamamen farklı.

You don't entirely trust us, do you?
Bize tamamen güvenmiyorsun, değil mi?

That's entirely up to Tom.
Bu tamamen Tom'a kalmış.

This is an entirely new problem.
Bu tamamen yeni bir sorun.

I spent Saturday afternoon watching entirely too much TV.
Cumartesi öğleden sonrayı tamamen çok fazla TV izleyerek geçirdim.

A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.

Happiness in marriage is entirely a matter of chance.
Evlilikte mutluluk tamamen şans işi.

Your idea differs entirely from mine.
Fikriniz benimkinden tamamen farklı.

The masses are entirely ignorant of the segregation problem.
Halk ayrımcılık probleminden tamamen habersiz.