eating ile ilgili cümleler

You should make sure your children are eating enough.
Çocuklarının yeterince yediğinden emin olmalısın.

Do you know what your kids are eating?
Çocuklarınızın ne yediğini biliyor musunuz?

Is eating too much fiber bad for you?
Çok fazla lif yeme sizin için zararlı mı?

Why is eating too much salt bad for you?
Çok fazla tuz yemek sizin için niçin kötüdür?

Eating too much fat is supposed to cause heart disease.
Çok fazla yağ yemek kalp hastalığına sebep olmalı.

Eating too much may lead to sickness.
Çok fazla yeme hastalığa neden olabilir.

Eating too much is bad for your health.
Çok fazla yemek, sağlığın için zararlıdır.

Don't get an upset stomach by eating too much.
Çok yiyip mideni bozma.

Don't make noise while eating soup.
Çorba içerken ses çıkarma.

The hungry birds were eating from the bird feeder.
Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.

You should avoid binge eating.
Aşırı yemekten kaçınmalısın.

Is eating between meals really bad for your health?
Öğünler arasında yemek yeme sağlığınız için gerçekten zararlı mıdır?

Eating between meals is a bad habit.
Öğünler arasında yemek yemek kötü bir alışkanlıktır.

I don't want you eating between meals.
Öğünler arasında yemek yemeni istemiyorum.

I wash my hands before eating lunch.
Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım.

Are you eating lunch?
Öğle yemeği yiyor musun?

I'm eating lunch.
Öğle yemeği yiyorum.

Have you finished eating your lunch?
Öğle yemeğini yemeği bitirdin mi?

I have just finished eating lunch.
Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.

The man is eating bread.
Adam ekmek yiyor.

The man was eating bread.
Adam ekmek yiyordu.

Is eating sugar really that bad for you?
Şeker yemek sağlığınız için gerçekten o kadar kötü mü?

Do you think that eating with your family is important?
Ailenizle birlikte yemek yemenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?

I can't talk right now. I'm eating dinner.
Şimdi konuşamam. Yemek yiyorum.

I'm eating rice now.
Şimdi pirinç yiyorum.

I'm eating now.
Şimdi yemek yiyorum.

Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.

I want to try eating horse meat.
At eti yemeyi denemek istiyorum.

I don't feel like eating anything now.
Şu an canım bir şey yemek istemiyor.

I'm tired of eating fast food.
Ayaküstü yemekten usandım.

I can't afford eating in such an expensive restaurant.
Böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye gücüm yetmez.

I've got to stop eating such sweet ice cream.
Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

You shouldn't go swimming after eating a big meal.
Büyük bir yemek yedikten sonra yüzmeye gitmemelisin.

Is eating fish as healthy now as it used to be?
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?

Eating fish is good for your health.
Balık yemek sağlığın için yararlıdır.

Do you like eating fish?
Balık yemekten hoşlanır mısın?

Is eating whale meat wrong?
Balina eti yemek hata mıdır?

Mr. Parker tried eating with chopsticks.
Bay Parker çubuklarla yemeğe çalıştı.

Mr Parker tried eating with chopsticks.
Bay Parker çubuklarla yemeyi denedi.

Some people think eating at home is better for you than eating out.
Bazı insanlar senin için evde yemenin dışarıda yemekten daha iyi olduğunu düşünüyor.

May I start eating now?
Ben şimdi yemeğe başlayabilir miyim?

I am eating an apple.
Ben bir elma yiyorum.

I'm eating a banana.
Ben bir muz yiyorum.

I am eating a cucumber.
Ben bir salatalık yiyorum.

I'm eating here.
Ben burada yemek yiyorum.

I usually avoid eating meal too much.
Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım.

I am eating lunch with my sister.
Ben kızkardeşim ile yemek yiyorum

I like eating cake.
Ben pasta yemeği severim.

I haven't quite finished eating.
Ben yemeği tamamen bitirmedim.

I am not eating.
Ben yemiyorum.

How about eating out with me?
Benimle birlikte dışarıda yemeğe ne dersin?

I think I like eating white rice better than brown rice.
Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.

I'm eating a pear.
Bir armut yiyorum.

I was eating something.
Bir şey yiyordum.

Do you feel like eating something?
Bir şeyler yiyecek gibi hissediyor musun?

A doctor told me that eating eggs was bad for me.
Bir doktor bana yumurtalar yemenin benim için kötü olduğunu söyledi.

I'm eating an apple.
Bir elma yiyorum.

I'm eating an apple.
Bir elma yiyorum.

Is eating 1,800 calories a day enough?
Bir günde 1800 kalorilik yemek yeme yeterli midir?

I heard that a woman stabbed a man for eating her lunch.
Bir kadının öğle yemeğini yediği için bir adamı bıçakladığını duydum.

I am eating a banana.
Bir muz yiyorum.

Many children don't like eating spinach.
Birçok çocuk ıspanak yemekten hoşlanmaz.

We'll be eating soon.
Birazdan yemek yiyeceğiz.

I didn't see anyone eating.
Birini yemek yerken görmedim.

Somebody is eating.
Birisi yemek yiyor.

Someone's eating.
Birisi yemek yiyor.

Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölüme sebebiyet verebilir.

We were eating lunch together.
Birlikte öğle yemeği yiyorduk.

We kept on working for hours without eating anything.
Biz bir şey yemeden saatlerce çalışmaya devam ettik.

We're eating apples.
Biz elma yiyoruz.

We conversed until late at night while eating cake and drinking tea.
Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk.

We are used to eating plain food.
Biz sade yemek yemeğe alışkınız.

We're not eating.
Biz yemek yemiyoruz.

Be quiet while we're eating.
Biz yemek yerken sessiz ol.

We were eating.
Biz yemek yiyorduk.

I don't feel like eating supper tonight.
Bu akşam canım akşam yemeği yemek istemiyor.

I don't feel like eating out this evening.
Bu akşam canım dışarıda yemek istemiyor.

How about eating out this evening?
Bu akşam dışarıda yemeğe ne dersin?

I'm eating out this evening.
Bu akşam dışarıda yiyeceğim.

I don't feel up to eating anything tonight.
Bu gece canım bir şey yemek istemiyor.

Where are we eating tonight?
Bu gece nerede yiyoruz?

I am accustomed to eating this sort of food.
Bu tür yemek yemeğe alışkınım.

I don't feel like eating at all this summer.
Bu yaz canım hiç yemek yemek istemiyor.

I don't feel like eating anything today.
Bugün canım bir şey yemek istemiyor.

I thought I'd try eating Mexican food today.
Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.

I'm not eating this.
Bunu yemiyorum.

I don't feel like eating now.
Canım şimdi yemek istemiyor.

I don't feel like eating anything.
Canım bir şey yemek istemiyor.

I feel like eating something.
Canım bir şey yemek istiyor.