Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Içti olan Drank kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Drank ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Drank kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

Working men drank hard apple cider.
Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.

I drank too much and was unsteady on my feet.
Çok fazla içtim ve ayaklarımın üzerinde duramıyordum.

He drank too much strong green tea.
Çok koyu bir yeşil çay içti.

The men played cards and drank until late at night.
Adamlar gece geç saatlere kadar iskambil oynayıp içtiler.

They drank a bottle of red wine at dinner.
Akşam yemeğinde bir şişe kırmızı şarap içtiler.

We drank all night.
Bütün gece içtik.

My grandma just drank a bit of soup.
Büyükannem sadece biraz çorba içti.

After taking a bath, I drank juice.
Banyo yaptıktan sonra meyve suyu içtim.

Maybe I drank too much.
Belki çok fazla içtim.

I drank the wine.
Ben şarabı içtim.

He drank a cup of tea and then asked for another.
Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.

She drank a glass of milk.
Bir bardak süt içti.

We drank beer.
Bira içtik.

I think I drank a bit too much.
Biraz çok içtiğimi düşünüyorum.

We ate steak and drank wine.
Biz biftek yedik ve şarap içtik.

I drank three cups of coffee this morning.
Bu sabah üç fincan kahve içtim.

I drank a glass of milk this morning.
Bu sabah bir bardak süt içtim.

I drank tea yesterday.
Dün çay içtim.

He drank hard yesterday.
Dün çok içti.

I drank a lot and can't remember much of what happened last night.
Dün gece çok içtim ne olduğunu çok fazla hatırlayamıyorum.

I drank beer last night.
Dün gece bira içtim.

I just ate sushi and drank beer.
Daha yeni suşi yiyip bira içtim.

After taking a bath, I drank some soft drink.
Duş aldıktan sonra biraz meşrubat içtim.

I think that I drank too much.
Galiba çok fazla içtim.

To make up for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than he should have.
Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

To compensate for his unpleasant experiences in hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.

John drank many bottles of wine.
John birçok şişe şarap içti.

The dog drank some water and went away.
Köpek biraz su içti ve uzaklaştı.

I drank coffee.
Kahve içtim.

We drank shochu at the karaoke bar.
Karaoke barda shochu içtik.

Laurie drank the cola.
Laurie kolayı içti.

Tom drank coffee while Mary smoked a cigarette.
Mary sigara içerken Tom kahve içti.

He drank three glasses of water.
O üç bardak su içti.

He drank a bottle of wine.
O bir şişe şarap içti.

He drank orange juice out of a bottle.
O bir şişeden portakal suyu içti.

He drank a glass of red wine.
O bir bardak kırmızı şarap içti.

She drank a cup of milk.
O bir bardak süt içti.

He drank a cup of coffee.
O bir fincan kahve içti.

He drank a little.
O biraz içti.

He drank a shot of whiskey.
O biraz viski içti.

He drank three bottles of beer.
O, üç şişe bira içti.

He drank a whole bottle of milk.
O, bir şişe sütü tamamen içti.

He drank a beer.
O, bir bira içti.

He drank beer.
O, bira içti.

He drank a lot yesterday.
O, dün çok içti.

He drank himself to death.
O, kendini öldüresiye içti.

They drank two bottles of wine.
Onlar iki şişe şarap içtiler.

They drank coffee.
Onlar kahve içtiler.

They drank smoothies.
Onlar meyveli içecek içtiler.

They all drank.
Onların hepsi içtiler.

I didn't know he drank so much.
Onun o kadar çok içtiğini bilmiyordum.

She drank two glasses of wine at the party.
Partide iki bardak şarap içti.

She drank milk.
Süt içti.

I drank milk.
Süt içtim.

Would you mind if I drank the rest of the milk?
Sütün kalanını içebilir miyim?

I drank the water.
Suyu içtim.

He drank very little of the water.
Suyun çok azını içti.

Tom drank too much.
Tom çok içti.

Tom drank three cocktails.
Tom üç kokteyl içti.

Tom drank a cup of decaf after dinner.
Tom akşam yemeğinden sonra bir fincan kafeinsiz kahve içti.

Tom drank his wine.
Tom şarabını içti.

Tom often drank chocolate milk when he was a kid.
Tom bir çocukken sık sık çikolatalı süt içerdi.

Tom drank a glass of milk.
Tom bir bardak süt içti.

Tom drank a beer.
Tom bir bira içti.

Tom drank a cup of coffee.
Tom bir fincan kahve içti.

Tom drank the beer in one gulp.
Tom birayı bir dikişte içti.

Tom drank some juice.
Tom biraz meyve suyu içti.

Tom drank some water.
Tom biraz su içti.

Tom ate some food, drank some beer, and then went right to sleep.
Tom biraz yemek yiyip bira içti ve sonra hemen uyumaya gitti.

Tom drank a couple of shots of tequila.
Tom birkaç fırt tekila içti.

Tom drank a lot last night.
Tom dün gece çok içti.

Tom drank way too much last night.
Tom dün gece oldukça çok fazla içti.

Tom drank directly from the wine bottle.
Tom doğrudan şarap şişesinden içti.

Tom drank straight from the can.
Tom doğrudan tenekeden içti.

Tom put the pill in his mouth and drank some water.
Tom hapı ağzına koydu ve biraz su içti.

Tom drank a second cup of coffee and ate another doughnut.
Tom ikinci fincan kahveyi içti ve bir çörek daha yedi.

Tom drank out of his coffee mug and read the newspaper.
Tom kahve kupasından içti ve gazete okudu.

Tom drank his coffee.
Tom kahvesini içti.

Tom definitely drank more than Mary did last night.
Tom kesinlikle Mary'nin dün gece içtiğinden daha çok içti.

Tom drank lemonade.
Tom limonata içti.

Before Tom met Mary, he drank heavily.
Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi.

Tom drank twice as much beer as Mary did.
Tom Mary'nin içtiği kadar çok birayı iki kez içti.

Tom drank Mary under the table.
Tom Mary'yi içki içmede gölgede bırakır.

Tom drank in silence.
Tom sessizce içti.

Tom's mother died young because she drank and smoked too much.
Tom'un annesi çok fazla içki içtiği ve sigara içtiği için genç öldü.

He drank the whisky as if it were water.
Viskiyi sanki suymuş gibi içti.

"Can I have it?" "Sorry, I drank it at the hotel!" "Thought so."

After that incident, he never drank again.

After they drank the wine they got up and left.

At the party the other night, my brother drank a bit too much and passed out.

Christopher Columbus drank sea water straight up.

Christopher Columbus drank unfiltered seawater.

For a while, I was really addicted to cola and drank it every day.

Have you drank tea?

He ate Mr Wood's good country food, and drank a lot of milk.

He doesn't look well. Probably drank too much last night.

He drank a glass of water.

He drank detergent by accident.

He drank detergent by mistake.

He drank it in one gulp.