Türkçe kelime anlamı Köpek olan Dog kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Dog ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.
The lady and her dog that were entering at the gate were stopped by the gatekeeper.
İçeriye giren bayan ve köpeği kapıda görevli tarafından durduruldu.
I saw a white dog jump over the fence.
Çitin üzerinden atlayan beyaz bir köpek gördüm.
The boy caught the dog by the tail.
Çocuk köpeği kuyruğundan yakaladı.
With hunger and fatigue, the dog died at last.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
My family liked the dog very much.
Ailem köpeği çok sevdi.
I feed my dog just before I eat dinner.
Akşam yemeğini yemeden hemen önce köpeğimi beslerim.
I take a walk with my dog in the evening.
Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.
My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.
Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
That dog is so stupid.
Şu köpek çok aptal.
There is a small brown dog under that table.
Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
A man with a big dog came in.
Büyük bir köpeği olan adam içeri girdi.
The big dog is frightening them.
Büyük köpek onları korkutuyor.
I saw a dirty dog coming into the garden.
Bahçeye gelen kirli bir köpek gördüm.
Look, my dog is not as dirty as yours.
Bak, benim köpeğim sizinki kadar kirli değil.
Some people have trouble getting their dogs to eat dog food.
Bazı insanlar köpeklerine köpek yiyeceği yedirmede sorun yaşıyorlar.
Some dog owners wonder if it's OK to feed their dogs fish.
Bazı köpek sahipleri köpeklerini balıkla beslemenin uygun olup olmadığını merak ediyorlar.
Some dog owners wonder if they are feeding their dogs enough.
Bazı köpek sahipleri köpeklerini yeterince besleyip beslemediklerini merak ediyorlar.
I ate a hot dog for lunch.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
I ate a hot dog for lunch.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
I saw a dog swim across the river.
Ben bir köpeğin nehrin karşısına yüzdüğünü gördüm.
I'm a dog lover.
Ben bir köpek severim.
Could you please take care of my dog while I'm in Boston?
Ben Boston'da iken lütfen köpeğime bakar mısın?
I walk my dog in the park every morning.
Ben her sabah parkta köpeğimi yürütürüm.
I have always fed my dog the dog food that comes in the big green bag.
Ben köpeğimi her zaman büyük yeşil torba içinde gelen köpek maması ile besledim.
I only feed my dog dry dog food.
Ben köpeğimi sadece kuru köpek yiyeceği ile beslerim.
I don't wanna clean up dog shit.
Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
I've decided not to keep a dog again.
Ben tekrar bir köpek bulundurmamaya karar verdim.
My sister took care of the dog while I was away.
Ben uzaktayken kız kardeşim köpeğe baktı.
I'll take care of the dog till tomorrow.
Ben yarına kadar köpeğe bakacağım.
Will you look after my dog while I am away?
Ben yokken köpeğime bakar mısın?
Will you look after my dog while I'm out?
Ben yokken köpeğime bakar mısın?
Will you take care of my dog while I am away?
Ben yokken köpeğime bakar mısın?
I'd like you to look after my dog while I'm out.
Ben yokken köpeğime bakmanı istiyorum.
Please take care of my dog while I am away.
Ben yokken lütfen köpeğime bak.
I never feed my dog raw meat.
Ben, köpeğimi asla çiğ etle beslemem.
I have a cat and a dog. The cat is black and the dog is white.
Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.
My pet dog was seriously ill.
Benim evcil köpeğim ağır hastaydı.
I have a dog which can run fast.
Benim hızlı koşabilen bir köpeğim var.
My dog sometimes eats grass.
Benim köpeğim bazen ot yer.
My dog is almost half the size of yours.
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
My dog is smaller than yours is.
Benim köpeğim seninkinden daha küçüktür.
My dog has a wonderful life.
Benim köpeğimin harika bir hayatı vardır.
My dog is wagging his tail.
Benim köpek kuyruğunu sallıyor.
My dog is white.
Benim köpeklerim beyaz.
Against my advice, he fed his dog some raw pork.
Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
My vet told me to feed my dog in the evening.
Benim veteriner bana köpeğimi akşam beslememi söyledi.
My vet won't feed his dog commercial dog food.
Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
Better to be the head of a dog than the tail of a lion.
Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.
A dachshund is a dog from Germany with a very long body and short legs.
Bir dachshund uzun gövdesi ve kısa bacakları olan bir Alman köpeğidir.
We own a dog and a cat.
Bir köpeğe ve bir kediye sahibiz.
I have a dog and a cat.
Bir köpeğim ve bir kedim var.
I have a dog and two cats.
Bir köpeğim ve iki kedim var.
I saw a dog crossing the street.
Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.
A dog has four legs.
Bir köpeğin dört bacağı var.
How many legs does a dog have?
Bir köpeğin kaç bacağı vardır?
A dog has an acute sense of smell.
Bir köpeğin keskin bir koku alma duyusu vardır.
The mere sight of a dog made her afraid.
Bir köpeğin sadece bakışı onu korkuttu.
When a dog is very hungry, it devours its food.
Bir köpek çok aç olduğu zaman, yemeğini bir çırpıda bitirir.
A dog suddenly jumped at me.
Bir köpek aniden bana atladı.
A dog is sometimes a dangerous animal.
Bir köpek bazen tehlikeli bir hayvandır.
A dog followed me to my house.
Bir köpek beni evime kadar izledi.
A dog can run faster than a man can.
Bir köpek bir insanın koşabildiğinden daha hızlı koşabilir.
A dog was run over by a truck.
Bir köpek bir kamyon tarafından ezildi.
A dog was running after a cat.
Bir köpek bir kediyi kovalıyordu.
A dog is barking.
Bir köpek havlıyor.
A dog can see in the dark.
Bir köpek karanlıkta görebilir.
A dog has a sharp sense of smell.
Bir köpek keskin bir koku alma duyusuna sahiptir.
A dog was running.
Bir köpek koşuyordu.
A dog is sensitive to smell.
Bir köpek kokuya duyarlıdır.
A dog followed me to my school.
Bir köpek okuluma kadar beni izledi.
A dog bit her on the leg.
Bir köpek onu bacağından ısırdı.
A dog bit her leg.
Bir köpek onun bacağını ısırdı.
A dog is running in the park.
Bir köpek parkta koşuyor.
A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man.
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
A dog is faithful.
Bir köpek sadıktır.
A dog will bark at strangers.
Bir köpek yabancılara havlar.
I have got a cat and a dog. The cat is black and the dog is white.
Bir kedi ve bir köpeğe sahibim. Kedi siyah, köpek beyaz.
I saw a dog with one paw bandaged.
Bir pençesi bandajlı bir köpek gördüm.
Could you take care of my dog for a while?
Bir süre köpeğime bakar mısın?
I have a black dog and a white dog.
Bir siyah ve bir beyaz köpeğim var.
Throw a stick and watch the dog fetch it.
Bir sopa at ve köpeğin onu alıp getirmesini izle.
Many dog owners only feed their dogs once a day.
Birçok köpek sahipleri köpeklerini sadece günde bir kez beslerler.
You've been the best dog one could desire!
Birinin arzu edebileceği en iyi köpeksin!
The dog next door kept barking all night.
Bitişikteki köpek bütün gece havlamaya devam etti.
The dog next door is always barking.
Bitişikteki köpek her zaman havlıyor.
He looked after our dog while we were out.
Biz dışarıdayken o köpeğimize baktı.
Who'll take care of the dog while we are gone?
Biz gittiğimizde köpekle kim ilgilenecek?
We named the dog Pochi.
Biz köpeğe Pochi adını verdik.
We call our dog Johnnie.
Biz köpeğimize Johnnie deriz.
We feed our dog three times a day.
Biz köpeğimizi günde üç kez besleriz.
We are looking for the boy and the dog that are lost.
Biz kaybolan çocuğu ve köpeği arıyoruz.
Let's ask the neighbors to look after the dog while we're away.
Biz uzaktayken komşularımızdan köpeğe bakmalarını rica edelim.
I would rather feed my dog before we eat.
Biz yemeden önce köpeğimi beslemeyi tercih ederim.
Our dog has been lying in the sun all day.
Bizim köpek bütün gün güneşte yatıyor.
Our dog buries bones in the garden.
Bizim köpek bahçede kemikleri gömer.
Our dog seldom bites.
Bizim köpek nadiren ısırır.
Our dog will bite strangers.
Bizim köpek yabancıları ısırır.
This is the strongest dog that I have ever seen.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.
I don't know who named this dog Pochi.
Bu köpeğe Pochi adını kimin koyduğunu bilmiyorum.
