Building materials are expensive now.
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
I will construct a wooden building.
Ahşap bir bina inşa edeceğiz.
The car is parked in front of the building.
Araba, binanın önüne park edildi.
He parked his car in front of the building.
Arabasını binanın önünde park etti.
The soldiers occupied the building.
Askerler binayı işgal etti.
That building must be on fire.
Şu bina yanıyor olmalı.
Look at that building.
Şu binaya bakın.
Look at that red building.
Şu kırmızı binaya bak.
Look at that tall building.
Şu yüksek binaya bak.
You see that tall building over there, don't you?
Şuradaki yüksek binayı görüyorsun değil mi?
The huge building seemed to touch the sky.
Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.
The minister approved the building plans.
Bakan bina planlarını onayladı.
That's an ugly building, in my opinion.
Bana göre, o, biçimsiz bir bina.
The bank holds a mortgage on his building.
Banka onun binasına ipotek koyuyor.
I'd like a room in the corner of the building.
Ben binanın köşesinde bir oda istiyorum.
The building was built in 1960.
Bina 1960'ta yapıldı.
The building will be completed in a year.
Bina bir yıl içinde tamamlanacak.
The building is surrounded by a barbed wire fence.
Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
The building was completely destroyed.
Bina tamamen yıkılmıştı.
The building is one hundred meters high.
Bina yüz metre yüksekliğindedir.
The building is under construction.
Bina yapım aşamasındadır.
The building is seven stories high.
Bina yedi kat yükseklikte.
The building is twenty stories high.
Bina yirmi kat yüksekliğinde.
Do you know what to do if there's a fire in the building?
Binada bir yangın varsa ne yapacağını biliyor musun?
Everybody in the building headed for the exits at the same time.
Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
Everybody in the building felt the earthquake.
Binadaki herkes depremi hissetti.
I'm not supposed to leave the building.
Binadan ayrılmam gerekmiyor.
She was waiting in front of the building.
Binanın önünde bekliyordu.
There is a car in front of the building.
Binanın önünde bir araba var.
The back of the building is on First Street.
Binanın arkası First Street'te.
He went to the back of the building.
Binanın arkasına gitti.
I'm surprised that building is still standing.
Binanın hâlâ ayakta durduğuna şaşırdım.
We found a secret passage into the building.
Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.
The building has no fire exit.
Binanın yangın çıkışı yok.
A stranger came into the building.
Binaya bir yabancı girdi.
We found a secret door into the building.
Binaya giren gizli bir kapı bulduk.
He was seen to enter the building.
Binaya girerken görüldü.
You can't enter the building without a permit.
Binaya izinsiz giremezsiniz?
How did you get into the building?
Binaya nasıl girdiniz?
I don't know when he entered the building.
Binaya ne zaman girdiğini bilmiyorum.
I found the building.
Binayı buldum.
It takes many people to build a building.
Bir bina yapmak çok kişi gerektirir.
An earthquake destroyed the building.
Bir deprem binayı yıktı.
I am building a wall.
Bir duvar inşa ediyorum.
After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
I'm building a birdhouse.
Bir kuş yuvası yapıyorum.
He explained the process of building a boat.
Bir tekneyi yapma sürecini açıkladı.
The United Nations Building was built in 1952.
Birleşmiş Milletler binası 1952'de inşa edildi.
We had to sell the building because for years we operated it in the red.
Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Our office is on the northern side of the building.
Bizim ofis binanın kuzey tarafındadır.
What's the tallest building in Boston?
Boston'da en yüksek bina nedir?
These tools are used for building a house.
Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
It's the highest building in this city.
Bu şehirde en yüksek yapıdır.
This is the tallest building that I have ever seen.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.
This building was destroyed during World War II and rebuilt after the war.
Bu bina 2. Dünya savaşında tahrip edildi ve savaştan sonra yeniden yapıldı.
This building is very large.
Bu bina çok büyüktür.
This building is very narrow.
Bu bina çok dar.
This building is off limits now.
Bu bina şimdi yasak bölgededir.
This building is near completion.
Bu bina bitmeye yakındır.
Is this building open to the public?
Bu bina halka açık mı?
This building has been condemned.
Bu bina istimlak edildi.
This building is the architect's crowning achievement.
Bu bina mimarın en yüksek başarısıdır.
This building is made of stone.
Bu bina taştan yapılmıştır.
She has a large office in this building.
Bu binada büyük bir ofisi var.
I don't have an office in this building.
Bu binada bir bürom yok.
He is a watchman in this building.
Bu binada bir bekçidir.
Is there a public toilet in this building?
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
Is there central heating in this building?
Bu binada merkezi ısıtma var mı?
You must not smoke in this building.
Bu binada sigara içmemelisin.
Wait at the entrance to this building.
Bu binanın girişinde bekle.
How many floors does this building have?
Bu binanın kaç katı var?
I want this building locked.
Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.
I wonder when this building was constructed.
Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
Who is in charge of this building?
Bu binanın sorumlusu kimdir?
This building has seven floors.
Bu binanın yedi katı var.
This building was named after him.
Bu binaya onun adı verildi.
This building is a capsule hotel lodging men and women.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
That tall building across the street is where Tom works.
Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.
I had never seen a beautiful building before.
Daha önce güzel bir bina hiç görmemiştim.
Iron is used in building ships.
Demir, gemi yapmada kullanılır.
What's the height of the Empire State Building?
Empire State Building'in yüksekliği nedir?
The old building was broken down.
Eski bina yıkıldı.
We saw the old building pulled down.
Eski binanın yıkıldığını gördük.
They decided to pull down the old building.
Eski binayı yıkmaya karar verdiler.
Our house is a historic building and is listed as a protected monument.
Evimiz tarihi bir yapıdır ve koruma altındaki bir eser olarak listelenmiştir.
How much more money is it going to cost to finish building our house?
Evimizi yapmayı bitirmek daha ne kadar paraya mal olacak?
What's that building behind the hospital?
Hastanenin arkasındaki o bina nedir?
The helicopter hovered over the building.
Helikopter binanın üstünde uçuyordu.
What is the tallest building in Japan?
Japonya'da en yüksek bina hangisidir?
When the jet flew over the building the windowpanes rattled.
Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.
You aren't permitted to bring dogs into this building.
Köpekleri bu binaya getirmene izin verilmez.
They finished building the bridge on time.
Köprüyü yapmayı zamanında bitirdiler.
