Aranacak Kelime ›

Bit kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Bit ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Bit kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.
İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.

Anyone can do their bit to protect the environment.
Çevreyi korumak için herkes kendine düşeni yapabilir.

Many of you must be feeling a bit tired right now.
Çoğunuz şu anda biraz yorgun hissediyor olmalı.

I think the soup needs a bit of salt.
Çorbanın biraz tuza ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

In reality, the explanation is a bit more complicated than this, but you get the gist.
Açıklama gerçekte bundan biraz daha karmaşık, ama sen özü anladın.

I'm not the least bit interested in finding out who my birth parents are.
Ailemin kim olduğunu bulmakla zerre kadar ilgilenmiyorum.

I'm a bit short of money now.
Şimdi çok az param var.

We're in a bit of a hurry now.
Şimdi biraz acelemiz var.

I am still a bit sore after my operation.
Ameliyatımdan sonra hâlâ biraz ağrım var.

The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
Amerikan haberleri, biraz abartarak Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyorlar.

Your proposal is a bit extreme.
Öneriniz biraz aşırı.

We're a bit busy at the moment. Can you hang on a minute?
Şu anda biraz meşgulüz. Bir dakika bekleyebilir misiniz?

I felt a bit tired from swimming all morning.
Bütün sabah yüzmekten biraz yoruldum.

My grandfather is a bit hard of hearing.
Büyük babam biraz zor işitiyor.

My grandma just drank a bit of soup.
Büyükannem sadece biraz çorba içti.

My father is a bit old-fashioned.
Babam biraz eski kafalıdır.

Can you give me a little bit more?
Bana birazcık daha verebilir misin?

I'm a little bit hungry.
Ben biraz açım.

I'm a little bit jealous.
Ben biraz kıskancım.

I'm not a bit tired.
Ben biraz yorgun değilim.

I'm a bit tired.
Ben biraz yorgunum.

I bit my lip.
Ben dudağımı ısırdım.

I was not a bit tired.
Ben hiç de yorgun değildim.

Could you call me back a bit later?
Beni biraz sonra tekrar arayabilir misin?

I need a bit of sugar.
Benim biraz şekere ihtiyacım var.

I worked a bit at my computer.
Bilgisayarımda biraz çalıştım.

Something bit me.
Bir şey beni ısırdı.

Something bit Mary.
Bir şey Mary'yi ısırdı.

A dog bit her on the leg.
Bir köpek onu bacağından ısırdı.

A dog bit her leg.
Bir köpek onun bacağını ısırdı.

A mosquito just bit me.
Bir sivrisinek az önce beni ısırdı.

I'm a bit tipsy.
Biraz çakırkeyfim.

I think I drank a bit too much.
Biraz çok içtiğimi düşünüyorum.

I'm a bit hungry.
Biraz açım.

I think you're being a bit over-dramatic.
Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.

I think you're being a bit overdramatic.
Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.

I've got a bit of a headache.
Biraz baş ağrım var.

A bit more chocolate please.
Biraz daha çikolata lütfen.

I can wait a little bit longer.
Biraz daha bekleyebilirim.

Won't you stay a little bit longer?
Biraz daha kalır mısın?

You could try and be a bit more civilized.
Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsiniz.

You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.

How about adding a little bit more salt?
Biraz daha tuz eklemeye ne dersin?

Shall we add a bit more salt?
Biraz daha tuz ilave edelim mi?

Come a bit closer.
Biraz daha yakına gel.

Could you please speak a little bit more slowly?
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?

I'm a little bit insecure.
Biraz güvensizim.

She was a bit late.
Biraz geç kalmıştı.

I must say I'm a bit disappointed.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim.

I'm a bit confused.
Biraz kafam karıştı.

I became very sleepy after a bit of reading.
Biraz okuduktan sonra çok uykum geldi.

I'm a bit pushed for money.
Biraz paraya sıkıştım.

I'm in a bit of trouble.
Biraz sıkıntı içindeyim.

I am a bit drunk.
Biraz sarhoşum.

I'm a bit drunk.
Biraz sarhoşum.

Even though it's a bit cold, we still plan on having a picnic.
Biraz soğuk olmasına rağmen hâlâ pikniğe gitmeyi planlıyoruz.

Even though it's a bit cold, let's go swimming.
Biraz soğuk olsa bile yüzmeye gidelim.

I don't care if it's a bit cold.
Biraz soğuksa umursamam.

He looks a bit tired, doesn't he?
Biraz yorgun görünüyor, değil mi?

He looks a bit tired.
Biraz yorgun gözüküyor.

You are a bit fat.
Birazcık şişmansın.

I'm a little bit busy.
Birazcık meşgulüm.

I think we should use our time a bit more constructively.
Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.

This soup wants a bit of salt.
Bu çorba biraz da tuz istiyor.

This soup needs a bit more salt.
Bu çorbanın biraz daha tuza ihtiyacı var.

Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich.
Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti.

This is a bit too loose around my waist.
Bu bana biraz bol geliyor.

It's a bit strange to me.
Bu bana göre biraz garip.

It's something a bit different and the people I was hanging around with wore them.
Bu biraz farklı bir şeydi ve beraber takıldığım insanlar bunlardan takıyordu.

This pork is a bit off.
Bu domuz eti biraz bozuk.

This shirt is a little bit loose.
Bu gömlek biraz bol.

I feel a bit feverish tonight.
Bu gece biraz ateşli hissediyorum.

Would you like to drink a bit tonight?
Bu gece biraz içmek ister misin?

I really have to think about this a bit more.
Bu konuda gerçekten biraz daha düşünmek zorundayım.

It's a bit cold today.
Bugün birazcık soğuk.

The prices here are a bit high.
Buradaki fiyatlar biraz yüksek.

We'll have to do a bit of walking to get from here to the bank.
Buradan bankaya ulaşmak için biraz yürümemiz gerekli.

Yesterday I became a god, but found that a bit boring, so today I became a devil.
Dün bir tanrı oldum, fakat bunu biraz sıkıcı buldum ki bugün bir şeytan oldum.

I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan.
Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.

I bit my tongue.
Dilimi ısırdım.

Tom bit his lip.
Dudağını ısırdı.

I am grudged even the least bit of happiness.
En ufak mutluluk bile bana çok görülüyor.

I don't care a bit about the future.
Gelecek hiç umurumda değil.

After a bit of googling, I suspect that what you said may not be true.
Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.

That's a bit cold.
Hava biraz soğuk.

We're all a bit a scared.
Hepimiz biraz korkuyoruz.

Every little bit helps.
Her küçük parça yardım eder.

Everybody thinks Tom is a bit crazy.
Herkes Tom'un biraz deli olduğunu düşünüyor.

I am not the least bit worried.
Hiç endişelenmedim.

Your dog bit my hand.
Köpeğiniz elimi ısırdı.

The dog bit the man.
Köpek adamı ısırdı.

The dog bit my hand.
Köpek elimi ısırdı.

The dog bit me in the hand.
Köpek, elimden ısırdı.

I have a bit of a problem.
Küçük bir sorunum var.

If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.

I'm not a bit interested in chemistry.
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.

Add a bit of sugar, please.
Lütfen biraz şeker ilave edin.

Won't you please stay a little bit longer?
Lütfen biraz daha kalır mısın?

Would you please speak a little bit more slowly?
Lütfen biraz daha yavaş konuşur musunuz?

Please turn down the volume a little bit more.
Lütfen sesi biraz daha kısın.