Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Yedik olan Ate kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Ate ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Ate kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

I ate durian for the first time.
İlk defa duren yedim.

I ate Japanese food for the first time.
İlk defa Japon yemeği yedim.

We ate Peking duck in the Chinese restaurant.
Çin restoranında Pekin ördeği yedik.

The children ate chocolate pudding for dessert.
Çocuklar tatlı için çikolatalı puding yediler.

I'm so hungry, I ate it.
Çok açım, onu yedim.

I ate way too much.
Çok fazla yedim.

I think I ate too much.
Çok yediğimi düşünüyorum.

The hungry boys ate everything on the table.
Aç çocuklar masadaki her şeyi yedi.

I ate some bread and a boiled egg for lunch.
Öğle yemeği için biraz ekmek ve bir kaynamış yumurta yedim.

We ate a hasty meal and left immediately.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.

I ate lunch in a hurry.
Acele ile öğle yemeği yedim.

The man ate the bread.
Adam ekmeği yedi.

The man ate bread.
Adam ekmek yedi.

The family ate dinner together.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.

I got up at six, ate breakfast and then went to school.
Altıda kalktım, sabah kahvaltısı yedim ve sonra okula gittim.

Annie ate nervously.
Ann sinirli olarak yedi.

Mom, Tom ate my cookie.
Anne, Tom benim kurabiyemi yedi.

For three weeks, he ate nothing at all.
Üç haftadır, o hiçbir şey yemedi.

I ate three pieces of cake.
Üç parça kek yedim.

I ate three hot dogs.
Üç tane hot dog yedim.

The acid ate into the metal.
Asit metali çürüttü.

The lion ate the rabbit in one bite.
Aslan tavşanı bir lokmada yedi.

As he had no way of making fire, he ate the fish raw.
Ateş yakma imkanı olmadığı için, balığı çiğ çiğ yedi.

That man ate bread.
Şu adam ekmek yedi.

I ate all the apple.
Bütün elmayı yedim.

Who ate all the pies?
Bütün pastayı kim yedi?

I ate a large dinner and felt satisfied.
Büyük bir akşam yemeği yedim ve doydum.

I ate a huge breakfast.
Büyük bir kahvaltı yedim.

She ate just as much meat as her father.
Babasının yediği kadar çok et yedi.

We ate fish and rice.
Balık ve pirinç pilavı yedik.

Some people caught rats and ate them.
Bazı insanlar sıçanları yakaladılar ve onları yediler.

He sometimes ate out with his family.
Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi.

I quickly ate lunch.
Ben çabucak öğle yemeği yedim.

I ate too much.
Ben çok yedim.

I ate a hot dog for lunch.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.

I ate a hot dog for lunch.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.

I ate a hasty lunch.
Ben acele bir öğle yemeği yedim.

I ate a nutritious breakfast.
Ben besleyici bir kahvaltı yedim.

I ate caviar.
Ben havyar yedim.

I ate the cheese.
Ben peynir yedim.

I'm pretty sure that my cat ate my hamster.
Benim hamsteri benim kedimin yediğinden oldukça eminim.

To my surprise, they ate the meat raw.
Benim için sürpriz oldu, onlar eti çiğ yediler.

He ate twice as much as I did.
Benim yediğimin iki katı kadar çok yedi.

I ate a cheeseburger.
Bir çizburger yedim.

I ate a burger then went to bed.
Bir burger yedim sonra yatmaya gittim.

After taking a bath, Tom ate dinner.
Bir duşun ardından Tom akşam yemeğini yedi.

She ate one apple.
Bir elma yedi.

A male crocodile ate a female dog.
Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.

I ate a hamburger and ordered another.
Bir hamburger yedim ve bir tane daha ısmarladım.

I ate a hamburger.
Bir hamburger yedim.

I ate a box of chocolates.
Bir kutu çikolata yedim.

He ate one bite, and then another.
Bir lokma yedi, ve sonra bir tane daha.

We ate a potato salad.
Bir patates salatası yedik.

We ate dinner at a restaurant.
Bir restoranda akşam yemeği yedik.

I ate a large pizza with a friend an hour ago.
Bir saat önce bir arkadaşla birlikte büyük bir pizza yedim.

A crocodile ate Thomas.
Bir timsah Thomas'ı yedi.

I ate some spinach.
Biraz ıspanak yedim.

We ate some fried meat.
Biraz kızarmış et yedik.

I ate one and then I ate the other.
Birini yedim ve sonra diğerini yedim.

We ate some apples.
Birkaç elma yedik.

They ate lunch together.
Birlikte öğle yemeği yediler.

We ate together.
Birlikte yedik.

We ate lunch early.
Biz öğle yemeğini erken yedik.

We ate fresh fruit after dinner.
Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.

We ate steak and drank wine.
Biz biftek yedik ve şarap içtik.

We ate until we were satisfied.
Biz doyuncaya kadar yedik.

We ate at the food court.
Biz restoran alanında yemek yedik.

We ate sandwiches for breakfast.
Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.

We ate breakfast at seven.
Biz yedide kahvaltı yaptık.

Bob ate the snail, then vomited.
Bob salyangoz yedi,sonra kustu.

The child who ate almost all this cake must be very fat.
Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.

Can you remember the first time you ate at this restaurant?
Bu restoranda ilk yemek yediğin zamanı hatırlıyor musun?

I ate bread and butter this morning.
Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.

Would you mind if I ate a piece of this pie?
Bu turtadan bir parça yiyebilir miyim?

Who ate my cake that I'd put in the fridge?
Buzdolabına koyduğum kekimi kim yedi?

I ate a fresh lemon for the vitamin C.
C vitamini için taze limon yedim.

Yesterday I ate too much and now I feel sick.
Dün çok fazla yedim ve şimdi midem bulanıyor

I ate too much food yesterday.
Dün çok fazla yemek yedim.

I ate fish yesterday.
Dün balık yedim.

I ate too much last night.
Dün gece çok fazla yedim.

I heard that you ate steak for dinner last night.
Dün gece akşam yemeği için biftek yediğini duydum.

I ate curry rice last night.
Dün gece köri pilavı yedim.

We ate curry rice last night.
Dün gece körili pilav yedik.

I ate curry yesterday.
Dün köri yedim.

You ate sushi yesterday, didn't you?
Dün suşi yedin, değil mi?

The fish I ate yesterday did not agree with me.
Dün yediğim balık bana dokundu.

Something I ate yesterday disagreed with me.
Dün yediğim bir şey bana dokundu.

If you ate fewer burgers, you'd probably be healthier.
Daha az hamburger yemen, galiba daha sağlıklı olurdu.

I just ate sushi and drank beer.
Daha yeni suşi yiyip bira içtim.

We ate cotton candy at the state fair.
Devlet fuarında pamuk helva yedik.

We ate until we were full.
Doyuncaya kadar yedik.

After taking a shower, Tom ate dinner.
Duş aldıktan sonra, Tom akşam yemeği yedi.

Who ate the bread?
Ekmeği kim yedi?

He ate bread with butter.
Ekmeği tereyağıyla yedi.

I ate nothing but bread and butter.
Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.

I ate the apple.
Elmayı yedim.

Emily ate tofu at dinner.
Emily akşam yemeğinde soya peyniri yedi.

When was the last time you ate a burrito?
En son ne zaman burrito yedin?

When was the last time you ate shrimp?
En son ne zaman karides yedin?

I ate the meat.
Eti yedim.