anywhere ile ilgili cümleler

I can't find my keys anywhere.
Anahtarlarımı hiçbir yerde bulamıyorum.

I never go anywhere.
Asla bir yere gitmem.

Just put those packages anywhere.
Şu paketleri bir yere koyuver.

Is there anywhere special in Australia you want to go?
Avustralya'da gitmek istediğin özel bir yer var mı?

Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.

I don't want to be anywhere else.
Başka bir yerde olmak istemiyorum.

I don't want to go anywhere in particular.
Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.

I think we should be allowed to go anywhere we want.
Bence istediğimiz yere gitmemize izin verilmeli.

Are you going anywhere?
Bir yere gidiyor musun?

Don't go anywhere.
Bir yere gitme.

I have to take a bus to go anywhere.
Bir yere gitmek için bir otobüse binmek zorundayım.

I don't have anywhere to go.
Bir yere gitmemem gerekir.

We didn't go anywhere.
Biz bir yere gitmedik.

We can go anywhere we want.
Biz istediğimiz her yere gidebiliriz .

This isn't getting us anywhere.
Bu bizi bir yere götürmüyor.

I don't want to go anywhere tonight.
Bu gece bir yere gitmek istemiyorum.

I don't have anywhere to sleep tonight.
Bu gece uyumak için hiçbir yerim yok.

It's been raining heavily since this morning, so I don't want to go anywhere.
Bu sabahtan beri şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.

This is the best Indian restaurant anywhere in Tokyo.
Bu Tokyo'da bir yerde en iyi hint restoranıdır.

The ring was not to be found anywhere.
Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.

Are you going to go anywhere this summer?
Bu yaz bir yere gidecek misin?

Did you go anywhere last night?
Dün gece bir yere gittin mi?

Have you seen my glasses anywhere?
Gözlüğümü herhangi bir yerde gördün mü?

I don't have anywhere else to go.
Gidecek başka yerim yok.

Is there anywhere you want to go?
Gitmek istediğin bir yer var mı?

When I got out of prison, I couldn't find a job anywhere near my home since no one would hire an ex-con.
Hapisten çıktığımda, hiç kimse eski bir mahkumu istihdam etmediği için evime yakın bir yerde iş bulamadım

You can find the same thing anywhere.
Her yerde aynı şeyi bulabilirsin.

I can sleep anywhere.
Her yerde uyuyabilirim.

Is there a telephone anywhere?
Herhangi bir yerde bir telefon var mı?

Do you feel at home anywhere?
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?

Is there anywhere I can go to find a flea market?
Herhangi bir yerde gidebileceğim bir bit pazarı var mı?

Injustice anywhere is a threat to justice everywhere.
Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adalet için bir tehdittir.

I can go anywhere.
Herhangi bir yere gidebilirim.

I don't want to go anywhere.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.

We're not going anywhere.
Herhangi bir yere gitmiyoruz.

I can't find it anywhere.
Hiçbir yerde bulamıyorum.

You won't be safe anywhere.
Hiçbir yerde güvende olmayacaksın.

I can't go anywhere.
Hiçbir yere gidemiyorum.

I shouldn't have gone anywhere.
Hiçbir yere gitmemeliydim.

It's not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyor.

You're not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorsun.

I am not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.

I'm not driving anywhere.
Hiçbir yere sürmüyorum.

His daughter is eager to go with him anywhere.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

Why do we have to go anywhere?
Neden herhangi bir yere gitmek zorundayız?

Where do you want to go? Anywhere.
Nereye gitmek istiyorsun? Herhangi bir yere.

That kind of thing can't be found just anywhere.
O tür şey her yerde bulunamaz.

She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.
Ona bir araba aldım, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.

They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.
Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.

They refused to go anywhere on foot.
Onlar yaya olarak bir yere gitmeyi reddettiler.

I haven't seen them anywhere.
Onları herhangi bir yerde görmedim.

I don't see them anywhere.
Onları hiçbir yerde görmüyorum.

I couldn't find it anywhere.
Onu bir yerde bulamadım.

We didn't see him anywhere.
Onu herhangi bir yerde görmedik.

You can put it anywhere.
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.

We didn't see her anywhere.
Onu hiçbir yerde görmedik.

Is her house anywhere near the station?
Onun evi istasyona yakın bir yerde mi?

You can't buy it anywhere but there.
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.

I don't have anywhere to sit.
Oturacak bir yerim yok.

There isn't anywhere else to park.
Park edecek başka bir yer yok.

I am not going anywhere on Sunday.
Pazar günü bir yere gitmiyorum.

I'm not going anywhere on Monday.
Pazartesi hiç bir yere gitmiyorum.

The watch was not to be found anywhere.
Saat hiçbir yerde bulunamadı.

I won't go anywhere without you.
Sen olmadan bir yere gitmeyeceğim.

I'm willing to go anywhere you go.
Senin gittiğin yere gitmeye istekliyim.

Have you recently taken a trip anywhere?
Son zamanlarda bir yere seyahat ettin mi?

I didn't go anywhere during the holiday.
Tatil boyunca bir yere gitmedim.

Tom doesn't want to go anywhere in particular.
Tom özellikle bir yere gitmek istemiyor.

Tom couldn't find his key anywhere.
Tom anahtarını bir yerde bulamadı.

Tom could be just about anywhere by now.
Tom artık hemen hemen her yerde olabilr.

Tom isn't currently working anywhere.
Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.

Tom never stays anywhere longer than three days.
Tom bir yerde üç günden daha uzun süre asla kalmaz.

Tom didn't plan to go anywhere.
Tom biryere gitmeyi planlamadı.

Tom isn't going anywhere this afternoon.
Tom bu öğleden sonra bir yere gitmiyor.

Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.

Tom could be anywhere.
Tom her yerde olabilir.

Tom can sleep anywhere.
Tom her yerde uyuyabilir.

Tom could've been anywhere.
Tom herhangi bir yerde olabilirdi.

Tom says he thinks he could live anywhere.
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.

Tom doesn't have to go anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.

Tom said he wasn't going anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmeyeceğini söyledi.

Tom hasn't gone anywhere. He's still in his room.
Tom hiçbir yere gitmedi. O hâlâ odasında.

Tom never goes anywhere by himself.
Tom hiçbir yere tek başına gitmez.

Tom couldn't go anywhere without his dog.
Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.

Tom didn't see Mary anywhere.
Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi.

Why does Tom have to go anywhere?
Tom neden bir yere gitmek zorunda?

Don't go anywhere without Tom.
Tom olmadan bir yere gitme.

I'm not letting Tom anywhere near my car.
Tom'a arabamın yanında bir yerde izin vermiyorum.

I couldn't find Tom anywhere.
Tom'u bir yerde bulamadım.