Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı şey olan Anything kelimesinin kullanıldığı toplam 49 adet cümle bulundu. Anything ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Anything kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

"Anything else?" "No, that's all."
"Başka bir şey var mıydı?" "Yok, bu kadar."

"Do you know anything about Bill?" "No, what happened to him?"
"Bill hakkında bir şey biliyor musun?" "Hayır, ne oldu ona?"

"What did you say?" "I didn't say anything."
"Ne dedin?" "Ben bir şey demedim."

I don't want anything to drink.
İçecek bir şey istemiyorum.

Would you like anything to drink?
İçecek bir şey ister misin?

Do you have anything hot to drink?
İçecek sıcak bir şeyiniz var mı?

Is there anything to drink?
İçmek için bir şey var mı?

Leave out anything that is useless.
İşe yaramaz şeyi atın.

Is there anything you need?
İhtiyaç duyduğun bir şey var mı?

If there's anything else you need, just let me know.
İhtiyacın olan başka bir şey varsa, bana bildir.

We'll provide you with anything you need.
İhtiyacın olan her şeyi sana temin edeceğiz.

I would do anything to help you both.
İkinize de yardımcı olmak için bir şey yapardım.

He is, if anything, tall.
İllede fark aranacaksa, o uzundur.

It's very frustrating to try to find your glasses when you can't see anything without glasses.
İnsan gözlüksüz bir şey göremediğinden, gözlüğü yokken gözlük araması çok sinir bozucu bir şey.

The men will be happy if they get anything back.
İnsanlar bir şeyi geri alırsa, mutlu olacaktır.

People talk without having anything to say.
İnsanlar söyleyecek bir şeyi olmadan konuşurlar.

Is there anything else you'd like?
İstediğin başka bir şey var mı?

If there is anything you want, don't hesitate to ask me.
İstediğin bir şey olursa benden istemeye çekinme.

You can have anything you want.
İstediğin her şeye sahip olabilirsin.

You can drink anything you want.
İstediğin her şeyi içebilirsin.

We'll provide you with anything you want.
İstediğin her şeyi sana sağlayacağız.

You can do anything you want.
İstediğin her şeyi yapabilirsin.

I'll do anything you ask.
İstediğin her şeyi yaparım.

Take anything you want.
İstediğin herhangi bir şeyi al.

You may take anything you like.
İstediğini alabilirsin.

Eat anything you like.
İstediğiniz bir şeyi yiyin.

You are welcome to do anything you like.
İstediğinizi yapabilirsiniz.

You don't need to anything you don't want to.
İstemediğiniz hiçbir şeye ihtiyacınız yok.

Good health is more valuable than anything else.
İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir.

The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days.
Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.

Don't put anything in the bag.
Çantaya bir şey koyma.

I don't have anything more to translate.
Çevirecek daha fazla şeyim yok.

I'll ask around and let you know if I find anything out.
Çevredekilere soracağım ve bir şey bulup bulmadığımı sana bildireceğim.

You should assume that anything you do online is public.
Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.

By hard work we can achieve anything.
Çok çalışarak bir şeyi başarabiliriz.

Tom clearly had something to say, but he didn't say anything.
Açıkça Tom'un söyleyeceği bir şeyi vardı ama hiçbir şey söylemedi.

Have you noticed anything suspicious?
Şüpheli bir şey fark ettin mi?

Don't cry. Crying doesn't solve anything.
Ağlama. Ağlamak hiçbir şeyi çözmez.

The student left without saying anything.
Öğrenci bir şey söylemeden gitti.

The teacher told Tom that he couldn't give him anything higher than a C.
Öğretmen Tom'a ona bir C 'den daha yüksek bir şey veremediğini söyledi.

He didn't have anything to say to the teacher.
Öğretmene bir şey söylemek zorunda değildi.

Complaining won't change anything.
Şikayet bir şey değiştirmez.

They never say anything about their family.
Aileleri ile ilgili asla bir şey söylemiyorlar.

Do you know anything about your family?
Aileniz hakkında bir şey biliyor musunuz?

Is there anything I can do for you now?
Şimdi sizin için yapabileceğim bir şey var mı?

I'm not impressed with anything I've seen so far.
Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeyden etkilenmedim.

I haven't liked anything I've seen so far.
Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeyden hoşlanmadım.

Do you have anything particular in mind?
Aklınızda özel bir şey var mı?

Do you have anything special in mind?
Aklınızda özel bir şey var mı?

Do you have anything in mind?
Aklında bir şey var mı?

Death is one of two things. Either it is annihilation, and the dead have no consciousness of anything; or, as we are told, it is really a change: a migration of the soul from this place to another.
Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.

He will do anything but murder.
Öldürmenin dışında bir şey yapacaktır.

Do you have anything non-alcoholic?
Alkolsüz bir şeyin var mı?

He doesn't know anything about Germany.
Almanya hakkında herhangi bir şey bilmiyor.

I'd never borrow anything of yours without asking first.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.

Is there anything important?
Önemli bir şey var mı?

Ann loves chocolate more than anything.
Ann çikolatayı her şeyden daha çok seviyor.

My parents never punished me for anything I did.
Anne babam beni yaptığım bir şey için asla cezalandırmadı.

Maternal love is greater than anything else.
Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.

Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole!
Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

The man, who had not eaten for three days, had trouble thinking about anything except food.
Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.

Do you have anything for a cold?
Üşütme için bir şeyin var mı?

Since I have a cold, I can't taste anything.
Üşüttüğüm için, hiçbir şeyin tadını alamıyorum.

When I have a cold, I cannot taste anything.
Üşüttüğümde, hiçbir şeyin tadını alamıyorum.

You can't get anything for nothing.
Ücretsiz bir şey alamazsın.

I don't want you to do anything you're going to regret.
Üzüleceğin bir şey yapmanı istemiyorum.

Did I do anything stupid?
Aptalca bir şey mi yaptım.

Did I do anything stupid?
Aptalca bir şey mi yaptım?

Don't do anything rash.
Aptalca bir şey yapmayın.

Don't do anything stupid.
Aptalca bir şey yapmayın.

Just promise me that you won't do anything stupid.
Aptalca bir şey yapmayacağına bana söz ver.

I no longer believe anything you say.
Artık söylediğin hiçbir şeye inanmıyorum.

I never do anything crazy.
Asla çılgınca bir şey yapmam.

I've never seen anything like it.
Asla öyle bir şey görmedim.

I never do anything stupid.
Asla aptalca bir şey yapmam.

I never meant to say anything.
Asla bir şey demek istemedim.

I should never have said anything.
Asla bir şey söylememeliydim.

I've never taught anyone anything.
Asla birine bir şey öğretmedim.

I never do anything embarrassing.
Asla can sıkıcı bir şey yapmam.

You never do anything right, do you?
Asla doğru hiçbir şey yapmıyorsun, değil mi?

I've never stolen anything in my life.
Asla hayatımda bir şey çalmadım.

I never meant to say anything about what happened.
Asla ne olduğu hakkında bir şey demek istemedim.

I never concealed anything from you.
Asla senden bir şey gizlemedim.

You never do anything wrong, do you?
Asla yanlış bir şey yapmazsın, değil mi?

In fact I don't know anything about it.
Aslında onun hakkında bir şey bilmiyorum.

Actually, I didn't know anything about those plans.
Aslında, o planlar hakkında bir şey bilmiyordum.

Do we have anything I can snack on?
Atıştırabileceğim bir şeyimiz var mı?

You can't believe anything that guy says.
Şu adamın söylediği bir şeye inanamazsın.

I don't need anything now.
Şu an bir şeye ihtiyacım yok.

I don't feel like eating anything now.
Şu an canım bir şey yemek istemiyor.

I can not say anything for the moment.
Şu an için bir şey diyemem.

Have I missed anything so far?
Şu ana kadar bir şey kaçırdım mı?

I can't say anything at this time.
Şu anda bir şey söyleyemem.

I'm too tired to do anything right now.
Şu anda bir şey yapamayacak kadar yorgunum.

I don't feel like doing anything right now.
Şu anda canım bir şey yapmak istemiyor.

I don't have to do anything right now.
Şu anda hiçbir şey yapmak zorunda değilim.

I don't have anything to do right now.
Şu anda yapacak bir işim yok.

I don't have anything to do now.
Şu anda yapacak bir işim yok.

Is there anything I can do for you before I leave?
Ayrılmadan önce senin için yapabileceğim bir şey var mı?

Are you doing anything special?
Özel bir şey yapıyor musun?