Aranacak Kelime ›

Türkçe kelime anlamı Inanılmaz olan Amazing kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Amazing ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz.

Amazing kelimesiyle ilgili örnek Cümleler

The effect of the medicine was amazing.
İlacın etkisi şaşırtıcıydı.

That's amazing!
İnanılmaz!

You're amazing.
İnanılmazsın.

I've seen you do amazing things.
Şaşırtıcı şeyler yaptığını gördüm.

Isn't it amazing?
Şaşırtıcı değil mi?

Isn't that amazing?
Şaşırtıcı değil mi?

It looks amazing.
Şaşırtıcı görünüyor.

I think you're amazing.
Şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum.

It is amazing; you should have won the prize.
Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın.

It was amazing.
Şaşırtıcıydı.

You were amazing.
Şaşırtıcıydın.

It is amazing that you won the prize.
Ödülü kazanman şaşırtıcı.

The kiss was amazing.
Öpücük şaşırtıcıydı.

That guy's amazing.
Şu adam şaşırtıcı.

The artistic beauty of the garden is truly amazing.
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.

It's worth going to Bali because you can see the amazing sunset.
Bali'ye gitmeye değer, çünkü harika gün batımını görebilirsin.

I think you're really amazing.
Bence gerçekten şaşırtıcısın.

I think what Tom is doing is amazing.
Bence Tom'un yaptığı şaşırtıcı.

That was so amazing.
Bu çok şaşırtıcıydı.

The most amazing thing happened this afternoon.
Bu öğleden sonra en şaşırtıcı şey oldu.

Isn't this amazing?
Bu şaşırtıcı değil mi?

This looks amazing.
Bu şaşırtıcı görünüyor.

It's going to be amazing.
Bu şaşırtıcı olacak.

That would be amazing.
Bu şaşırtıcı olur.

It's truly amazing.
Bu gerçekten şaşırtıcı.

This is a pretty amazing place.
Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.

These pictures are amazing.
Bu resimler inanılmaz.

He can do the most amazing acrobatics.
En şaşırtıcı akrobasi hareketlerini yapabilir.

You're an amazing dancer.
Harika bir dansçısın.

You're an amazing woman.
Harika bir kadınsın.

You look amazing.
Harika görünüyorsun.

I feel amazing!
Harika hissediyorum!

I can't help but feel like the ending of Breaking Bad was ridiculously rushed, still an amazing show but it could've been better.
Kendimi Breaking Bad'in sonunun gülünç bir şekilde aceleye getirildiğini düşünmekten alıkoyamıyorum - yine de çok güzel bir dizi ama daha iyi olabilirdi.

Makeup is amazing.
Makyaj şaşırtıcı.

The view is amazing.
Manzara şaşırtıcı.

That kiss was amazing.
O öpücük şaşırtıcıydı.

That sounds amazing.
O şaşırtıcı görünüyor.

That's amazing.
O şaşırtıcı.

It's amazing.
O şaşırtıcıdır.

That was amazing.
O şaşırtıcıydı.

That's an amazing distance, isn't it?
O, inanılmaz bir mesafe, değil mi?

It's pretty amazing.
Oldukça şaşırtıcı.

They were amazing.
Onlar inanılmazdı.

Her cooking is amazing.
Onun aşçılığı şaşırtıcıdır.

His performance was amazing.
Onun performansı inanılmazdı.

Her talent is amazing.
Onun yeteneği şaşırtıcıdır.

The Super Nintendo's graphics are amazing. They're so much better than those of the original Nintendo.
Süper Nintendo'nun grafikleri şaşırtıcı. Onlar orijinal Nintendo'nun grafiklerinden çok daha iyi.

The fluency of your English is amazing.
Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.

You guys are amazing.
Siz şaşırtıcısınız.

You people are amazing.
Siz insanlar şaşırtıcısınız.

Water is amazing.
Su şaşırtıcı.

His technique was unique and absolutely amazing.
Tekniği eşsiz ve kesinlikle muhteşemdi.

His technique was absolutely amazing.
Tekniği kesinlikle hayret vericiydi.

Tom felt amazing.
Tom şaşırtıcı hissetti.

Tom was amazing.
Tom şaşırtıcıydı.

Tom looks amazing.
Tom harika görünüyor.

Tom is a pretty amazing person.
Tom oldukça şaşırtıcı bir kişidir.

Tom and Mary discovered something amazing.
Tom ve Mary heyecan verici bir şey keşfettiler.

It's amazing how little time Tom spends with his children.
Tom'un çocuklarına bu kadar az zaman harcaması şaşırtıcı.

I feel amazing thanks to Tom's special orange juice.
Tom'un özel portakal suyu sayesinde harika hissediyorum.

It's amazing how much time it takes Tom to wash his car.
Tom'un arabasını yıkamasının bu kadar çok zaman alması şaşırtıcı.

It's amazing how much trouble Tom is able to get into.
Tom'un başını bu kadar çok belaya sokması şaşırtıcı.

I've seen Tom do some amazing things.
Tom'un bazı şaşırtıcı şeyler yaptığını gördüm.

Tom has some amazing stories.
Tom'un bazı şaşırtıcı hikayeleri var.

I've seen Tom do some really amazing things.
Tom'un bazı gerçekten şaşırtıcı şeyler yaptığını gördüm.

Do you remember how amazing Tom was at dancing?
Tom'un dans etmede ne kadar harika olduğunu hatırlıyor musun?

It's amazing how much money Tom spends every week.
Tom'un her hafta bu kadar çok para harcaması şaşırtıcı.

"How does she manage to come up with all those amazing ideas?" "Frankly speaking, I wonder that myself."

Aardvarks are amazing! They can dig and hide in the dirt in less than one minute!

Amazing! That your mother speaks 6 languages.

Amazing! This moving a story is a first for me! It's truly an epic among epics!

Amsterdam is amazing!

An admiring fan once asked Christopher Columbus how he managed to procure funding for all of his amazing journeys. Columbus then took the fan to an abandoned alley, took out a pistol, and said "That's how".

Barbara regaled us with amazing stories about her trip to Tibet.

Boston Dynamic's robot, RHex, is an amazing piece of work that can run over various terrains.

Both Greece and Croatia are amazing!

Coral reefs are some of the most amazing natural habitats on Earth.

Cynthia can calculate at an amazing speed.

Do you want to see something amazing?

Don't miss this amazing opportunity.

Frogs are such amazing creatures.

Has anyone ever told you you're amazing?

Her ability to write with her foot is amazing.

Here are five amazing facts about English today.

I could hardly believe my eyes when I saw the amazing renovations Tom had done on his house.

I find it amazing that in the Slavic languages the word â??sweetâ? originally meant â??saltyâ?!

I had an amazing date last weekend.

I had an amazing experience.

I just met the most amazing woman.

I regard Vivi as the most amazing person I've met, even knowing it burst her ego.

I witnessed the amazing moment when the pigeon broke the egg.

I'm going to show you something amazing.

I'm sure it's gonna be amazing!

I've found something amazing!

In chapter twenty-eight of these prophecies you have one of the most amazing, startling and terrible things in the Bible - the king of Tyre.

Isn't it amazing how one is poor though rich, while the other is rich though poor?

It was absolutely amazing.

It was amazing meeting you!

It was an amazing evening.

It's amazing how loud my classmates are in English class.