Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.
İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar.
The people crowded round the injured man, but they made way for the doctor when he reached the scene of the accident.
İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.
They rushed to the scene of the traffic accident.
Aceleyle trafik kazasının olduğu yere gittiler.
My uncle met with a traffic accident yesterday.
Amcam dün bir trafik kazası ile karşılaştı.
I met her by accident on Third Avenue.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
The car was destroyed in the accident.
Araba kazada mahvoldu.
The scene of the car accident was a horrifying sight.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Few people were killed in the car accident.
Araba kazasında çok az kişi öldü.
He was responsible for the car accident.
Araba kazasından sorumluydu.
My car was badly damaged in the accident.
Arabam kazada ağır hasar gördü.
We actually saw the accident.
Aslında biz kazayı gördük.
We didn't actually see the accident.
Aslında kazayı görmedik.
We actually didn't see the accident.
Aslında kazayı görmedik.
Actually, I did not witness the traffic accident.
Aslında trafik kazasına şahit olmadım.
Describe that accident in detail.
Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.
I just had an accident.
Az önce bir kaza gördüm.
An accident just happened.
Az önce bir kaza oldu.
Such an accident is likely to happen again.
Böyle bir kazanın tekrar olması muhtemeldir.
I want to minimize the chances of another accident.
Başka kaza olasılıklarını en aza indirgemek istiyorum.
My father brags about never having had a traffic accident.
Babam hiç trafik kazası geçirmediği için gururlanıyor.
My father is proud of the fact that he's never been in a traffic accident.
Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.
She didn't mention the accident to me.
Bana kazadan bahsetmedi.
Ladies and Gentleman, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
I was late for school on account of an accident.
Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.
I was involved in a traffic accident.
Ben bir trafik kazasına karıştım.
I broke my leg in a traffic accident.
Ben bir trafik kazasında bacağımı kırdım.
I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.
Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.
I only found out about it purely by accident.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
There was a car accident and the traffic didn't move an inch.
Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.
She was killed in an automobile accident.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
I was injured in a car accident.
Bir araba kazasında yaralandım.
He was killed in a railroad accident.
Bir demiryolu kazasında öldü.
It was not an accident.
Bir kaza değildi.
He had an accident and fractured his leg.
Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.
I had an accident.
Bir kaza geçirdim.
You might have an accident.
Bir kaza geçirebilirsin.
It is possible that he has had an accident.
Bir kaza geçirmiş olması olasıdır.
There's been an accident.
Bir kaza oldu.
An accident has happened.
Bir kaza oldu.
There's been an accident. A man is hurt. He's bleeding badly.
Bir kaza oldu. Bir adam yaralandı. Aşırı kanaması var.
I don't think it was an accident.
Bir kaza olduğunu sanmıyorum.
There appears to have been an accident.
Bir kaza olmuş gibi görünüyor.
There was an accident.
Bir kaza vardı.
The train was late because of an accident.
Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
The train was delayed because of an accident.
Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
I caused an accident.
Bir kazaya neden oldum.
A combination of several mistakes led to the accident.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
What should I do if I'm involved in a traffic accident?
Bir trafik kazası geçirmişsem ne yapmalıyım?
A traffic accident deprived him of the use of his left hand.
Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.
A traffic accident caused us a lot of trouble.
Bir trafik kazası, bize bir sürü soruna neden oldu.
He was involved in a traffic accident.
Bir trafik kazasına karıştı.
As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
My leg was broken in a traffic accident.
Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.
He was seriously injured in a traffic accident.
Bir trafik kazasında ciddi şekilde yaralandı.
She lost her memory in a traffic accident.
Bir trafik kazasında hafızasını yitirdi.
He was slightly injured in a traffic accident.
Bir trafik kazasında hafif yaralandı.
He got injured in a traffic accident.
Bir trafik kazasında yaralandı.
He was injured in a railway accident.
Bir tren kazasında yaralandı.
He survived a flight accident.
Bir uçak kazasında hayatta kaldı.
We got involved in a traffic accident.
Biz bir trafik kazasına karıştık.
We were faced with an unusual situation because of the accident.
Biz kaza nedeniyle nadir bir durumla karşılaştık.
We met them by accident at the bus terminal.
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
Bob must have had an accident.
Bob bir kaza geçirmiş olmalı.
This is no accident.
Bu bir raslantı değildir.
That was no accident. Someone set the house on fire.
Bu kaza değildi. Birisi evi ateşe verdi.
I have nothing to do with this accident.
Bu kaza ile ilgim yok.
This accident has psychologically traumatized him.
Bu kaza onu psikolojik bir şekilde travmatize etti.
Tom is responsible for this accident.
Bu kazadan Tom sorumludur.
It is a complete mystery what caused the accident.
Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.
This is how the accident happened.
Bu, kazanın nasıl olduğudur.
This is where the accident happened.
Bu, kazanın olduğu yerdir.
We can't rule out the possibility that it was an accident.
Bunun bir kaza olduğu ihtimalini gözardı edemeyiz.
I met Mr. Smith on the street by accident.
Caddede kazara Bay Smith ile karşılaştım.
I met her on the street by accident.
Caddede tesadüfen onunla karşılaştım.
When I was crossing the street, I saw an accident.
Caddeden karşıya geçerken bir kaza gördüm.
A sad accident took place yesterday.
Dün üzücü bir kaza gerçekleşti.
I saw a car accident yesterday evening.
Dün akşam bir araba kazası gördüm.
There was an accident on Fifth Avenue yesterday.
Dün Beşinci Cadde'de bir kaza vardı.
An awful accident happened yesterday.
Dün berbat bir kaza oldu.
There was a car accident yesterday.
Dün bir araba kazası vardı.
There was a traffic accident in front of the house yesterday.
Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
I met him by accident at the airport yesterday.
Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.
Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.
Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
My uncle was involved in the traffic accident.
Dayım trafik kazasına karıştı.
Dick got in a traffic accident.
Dick bir trafik kazasına karıştı.
Dick was in a traffic accident.
Dick bir trafik kazasına karıştı.
Dick was involved in a traffic accident.
Dick bir trafik kazasına karıştı.
Dick had a traffic accident.
Dick, bir trafik kazası geçirdi.
He drove carelessly and had an accident.
Dikkatsizce sürdü ve bir kaza geçirdi.
He fell asleep at the wheel and had an accident.
Direksiyon başında uykuya daldı ve kaza yaptı.
If my boy had not been killed in the traffic accident, he would be a college student now.
Eğer benim oğlum trafik kazasında ölmüş olmasaydı, şu an üniversite öğrencisi olacaktı.
He had his parents die in the plane accident.
Ebeveynleri uçak kazasında öldü.
My brother was killed in a traffic accident.
Erkek kardeşim bir trafik kazasında öldü.